Popüler Yayınlar

13 Mart 2013 Çarşamba

TÜRK LİBERALLERİN EN KALİTELİ LİBERALLER OLMASI



Uzun süre Doğu'nun (İslam medeniyetinin) Batı'dan (Avrupa medeniyetinden) üstün olduğu tarafı düşündüm. Samimi söylüyorum, aklıma hiçbir şey gelmedi. Siz buna oryantalizm deyin, ben objektivizm diyorum. Ta ki bir sabah islamofaşist bir Avrupalı ile konuşuncaya kadar. Son derece liberal olduğunu iddiasındaki bu arkadaş, en nihayetinde aradığım cevabı bulmamı sağladı.

Müslüman bir ülkede liberal olmak, en hafif tabirle, zordur. Ama zor olduğu kadar da asildir. Sosyalist, komünist hepsi hikaye.. Orta Doğu topraklarının asıl nefret ettiği her zaman liberalizm olmuştur (Anarşizm imkan dahilinde dahi olmadığından)..
Müslüman ülkeler içinde Türkiye'nin "nevi şahsına münhasır" konumu ise, bu liberal sıfatına çok daha derin bir içerik katar.

Doğu ve Batı arasında kalmış yalnız ve ucube ülkemde, liberal olmak demek hem Batı'ya hem Doğu'ya meydan okuyabilmektir. İki farklı medeniyet içinde, tutarlı bir şekilde özgürlüğü savunmak henüz Avrupalıların dahi başarabildiği bir teori/praxis olamamıştır. 

Bizim üniversiteleremizde türbanlılar okuyamazken, onların üniversite kataloglarında türbanlı öğrenci fotoğrafları olması, Batılının Doğu'dan çıkmış bir liberal ile aynı temelleri paylaştığını göstermez. 

Doğu'ya tamamen yabancı, İslam'ı ve bu toprakların kültürel baskısını bilmeden, kendi yarattığı cennetine seçerek ve biat ettirerek aldığı müslümanlara özgürlük tanıyan Batılı liberal ile, Doğu'nun cehenneminde yaşayıp, Doğu'ya karşı liberal kalabilen insan birbirinden çok farklıdır.

Türkiye, içinde bulunduğu koşullar neticesinde -bilhassa Kemalizm kaynaklı, Kültürel Marksizmden uzak "ortodoks Batılı liberal" olabilen birçok insan yetiştirmiş ve yetiştirmektedir. Zaten Batı'nın kültürel ve iletişimsel olarak hakimiyet sağladığı bu çağda, bu tip bireyler dağda üreyen mantar gibi zahmete girmeden yetiştirilebilir. 

Türk liberalini eşsiz kılan, Batılı liberalliği, Doğu'yu da anlayarak, Doğu'da yaşayarak ve her şeyin farkında olarak aşabilmesidir (aufheben). Bir anlamda, işkencecisiyle empati kurabilmesi, onu bağışlayabilmesi, onun özgürlüğü için çabalarken, sorunu ondan değil onu bu hale getirenler de arayabilmesidir.

Türk liberali, Doğu ve Batı'nın kesişiminde yetişen, liberalizmin bir sonraki aşamasının temsilcisidir. Türban takanları, kendini ahlak polisi sanan dindarları, onların topraklarından geldiği için gerçekten anlayarak savunabilir - Batılılar gibi bir vitrin özgürlüğü değildir bu; aynı anlayışı eşçinsellere göstererek, bir yandan da onları savunabilen ve anlayabilen tek -samimi- liberal çeşididir.

Türl liberali, hayatında İslam nedir, Doğu kültürü nedir bilmemiş, yarattığı konformizm içinde devamlı sırıtan bir  Batılı değildir. Türk liberali, medeniyet çatışmasında her iki tarafı da özgür kılabilecek zihne ve araçlara sahip mükemmel bir sentezdir.

İnsanların, yarım saatte Doğu ve Batı arasında gidip gelebildiği bir ülkemiz var. Bu toprakları, faşizmle lanetlemek isteyenler bu liberal potansiyelin farkında oldukları için böylesine bir çaba içerisindeler.

Bu durumu anlayabilmek için meğersem Avrupa'ya çıkmam gerekiyormuş. Kendi yarattıkları İslam illüzyonuna inanan Avrupalı liberaller, gerçekten çok uzak.

Abartı olacak ama, dünyanın geleceğini Türk ve Türkiyeli liberallerde görüyorum.


Eyvallah.

1 yorum:

  1. Cok seyi yanlis goruyorsun Firat... bir kere Bati Medeniyeti dedigin Islam Medeniyeti'nden firlama olarak onun yozlasmis, yozlastirilmis devamidir. Liberaller dediklerinde 19yy ikinci yarisinda sekularo-fascist HerkeseYekYasa, hayali ulusa dayali devlet yapilanmasina karsi HerkeseYokYasa vaadiyle karsi cikan anarsiztlerin mirasina konmak icin gecikmeli HerkeseYokYasa satmaya calisanlar takimidir. Ayni sosyalistler gibi, hani onlarda unulmaz bir gelecekte sartlarin olusmasiyla Evren'in izniyle HerkeseYokYasal bir ortamin gelecegini vaadederlerdi ya, iste oyle, Liberaller de yururlukteki yasalari birer, birer kaldirarak o hedefe dogru emin adimlarla ilerliyeceklerini vaadederler. Tabii butun bu buyuculuklerin kaynagi Bati'nin Muslumanlardan bilimin temelini olusturan kaynaklari calarkan, bunyeleri kaldirmadigindan onlarin CokYasal socio-politiko-ekonomik yapilarini da almaya ellerinin varamamasidir. Iste boylece bilimde Muslumanlarin attigi ve ortaya cikardigi temeller uzerine basarili calismalar yapan Bati, sosyo-politiko-ekenomik yapilanmada HerkeseYekYasal sekularo-fascist bir saplantiya ugramakla kalmamis, Muslumanlari da kancaliyarak kendi batakliklarina cekmis bulunmaktadirlar. Muslumanlarin neden bu hallere dustugunu diger yorumlarimda anlattim. Onun icin sen kurtulusu surada burada tureyen liberallerden, sosyalistlerden ummayi birak, Allah'in su ayetini hatirla : "De ki! "senin yasan sana, benim yasam bana!""

    YanıtlaSil