Popüler Yayınlar

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Sahne senin "Y Kuşağı"

4 Haziran 2012 Pazartesi

Zühre Turunç
 
Son zamanlarda dillerde dolaşan bir grup haline geldi “Y kuşağı”. Türkiye nüfusunun da %25’ini oluşturmakta Y’ler. Bende bir Y kuşağı olarak biraz kendimizden bahsetmek istedim.
Kuşaklar olarak belirlediğimiz jenerasyonlar dünya genelinde ekonomik ve sosyal hareketlerle oluşmuş zaman aralıklarıdır. Müzik akımları, icatlar, yeni ilgi alanları, siyasi gelişmeler, ekonomik ilerleme yada gerilemeler ve savaşlar kuşakların dönemlerini oluşturup karakteristiğini belirtmektedir. Bu kuşakları belirtirken daha çok dünya geneli olarak araştırma yapılmıştır. Henüz Türkiye için böyle bir araştırma söz konusu değil. Yapılan araştırmaların hemen hemen hepsi yurtdışı kaynaklıdır. Türkiye için baktığımız zaman durumlarda biraz farklılıklar görülebiliyor. Fakat özele değil genele bakmak lazım J
Günümüze kadar genel olarak kuşakların gelişimini incelersek;
1. Sessiz Kuşak- Savaş Kuşağı (The silent generation) (1925–1942)
İkinci dünya savaşının yaşandığı döneme denk gelmektedir. Savaş yılları olduğu için kıtlık yaşanmakta ve ülkelerin ekonomik durumları kötü vaziyette olduğu bir dönem. Dünya bu durumları yaşarken de Türkiye de cumhuriyet dönemi başlamıştır. Cumhuriyetle birlikte de ülkenin mevcut durumunda iyileşmeler söz konusu olmuş.
2. Büyük bebek patlaması kuşağı J (The baby boomers) (1942- 1964) 
İkinci dünya savaşı sonrasında gelen kuşak baby boomers’lardır. Savaş sonrası ülkelerin toparlanmasıyla birlikte savaşta kaybedilen birçok şehitten sonra yaşanan bebek patlaması dönemi olarak dillendirilmekte. Dünyada insan hakları çalışmaları başladığı bir döneme gelinmiş. Türkiye de tek partili dönemden çok partili döneme geçiş ve ihtilal yaşanmakta.
3. X kuşağı (Baby busters) (1965–1976)
Baby boomerslardan farkı daha gerçekçi, çalışkan ve kanaatkâr bir kuşak oluşmuş. Petrol krizleri, ekonomik sarsıntılar, 68 kuşağı, üniversite olayları, sağ sol çatışmaları, sinema ve TV gelişi bu döneme denk gelmekte.



4. Y Kuşağı (Echo boom) (1977-1996)
Onlar genç, akıllı, özgürlüklerine düşkün ve teknoloji tutkunu. Günlerinin yaklaşık 15 saati medya be iletişim teknolojileri ile iletişim halinde geçiyor. Körfez savaşı, 11 Eylül, Irak savaşı, internet, küreselleşen dünya, ipad, cep telefonu, google, msn daha sayılabilecek bir sürü gelişme. X kuşağından sonra Y’ler ve Z’leri takip etmek zor olacak gibi duruyor J
5. Z Kuşağı (Milenyum Kuşağı)  (1995 - 2003): Çok küçük bir ara kuşak. 1990'ların ortalarında ortaya çıkan İnternet, onlar için bir kilometre taşı. Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu, hız seven, esnek bir çalışma ortamı arayan kendilerine güvenli bir kuşak. Z'lere çok yakın özellikler taşıyorlar. Henüz iş dünyasında Z kuşağı üyelerine pek rastlamasak da çok değil birkaç yıl içinde
onlarda söz sahibi olacaklar. Teknolojik gelişmelere nasıl ayak uydurmakta güçlük çekiyorsak Z kuşağı içinde bu durum geçerli olacak. En büyük gelişmeleri sosyal medya olgusunun oluşmuş ve yerleşmeye başlamış olması. Twitter, Linkedin, Facebook vs. Her şeyin internet üzerinden halledildiği bir dönem.
               Y KUŞAĞI          
Y Kuşağını detaylı inceleme taraftarıyım. Çünkü şirketlerin ileriye götürmeye devam edecek nesil J
 Özgürlükçü, heyecanlı, enerjisi, özgüvenleri ve beklentileri yüksek bir jenerasyon. Y kuşağı çalışanlarınızla iş hedeflerinizi net olarak gösterip sonucunda nereye ulaşacağını belirtirseniz sonuçta mükemmel olacaktır. Çok hevesli ve her şeyi çok çabuk öğrenmeye çalışıyorlar. Teknoloji en büyük destekçileri. Y kuşağı çalışanlarının motivasyonunu yüksek tuttuğunuz zaman çok çalışan ve arkasından başarıyı getiren personel elde edersiniz. Y kuşağı için yapmanız gereken tek şey doğru yönlendirme!!!  En basit işte bile takdir beklentisi söz konusu. Ufak tefek jestlerle takdir ettiğiniz zaman birkaç güzel sözle bile işlerine biraz daha sıkı sarılmalarını sağlamış olursunuz.
Her şeyden çabuk sıkılabilen bir yapıya sahip. Bu yüzdende onlara varlıklarını hissettirmeniz gerekiyor. Kurum içinde gerçekten bir yerleri olduğunu anladıkları zaman üstesinden gelemeyecekleri iş yoktur. Y kuşağı farkındalık sahibidir. Bir şeylerin değişebileceğine inanıp değiştirmek için çaba sarf ederler.
Y kuşağının bir başka ayırt edici özelliği de rotasyona olumlu bakıyor olması. Sürekli aynı departmanda çalışıyor olmak, aynı işi yapmak onlar için belli zaman sonra sıkıcı bir hale geliyor ve dikkatleri dağılabiliyor.  Rotasyon onlara göre risk değil, yeni hedefler yeni heyecanlar demek…
Yanlış bilinenin doğrusu Y kuşağı için ücret önemli değil kendini güvende hissedebileceği kurumsal bir firmada çalışmak istiyor. Daha sonra zaten çalışmalarının karşılıklarına ulaşabileceklerinin bilincindeler. Y kuşağı için işveren markası çok önemli. Çünkü bu kuşak personeller çalıştıkları iş yerini kendileri seçme taraftarı. İş yerleri onları değil J Türkiye’nin en iyi şirketleri araştırması ile tercih edilen şirketler karşılaştırıldığında da bu tutumumuzun doğruluğu kanıtlanmış oluyor. Benimde tercihlerim arasında olan Turkcell, THY; Mercedes, Unilever, Coca Cola, Garanti, Koç Holding vs. Y kuşağının hedefleri arasında. Y kuşağı kariyer imkânı sunan şirketleri tercih ediyorlar. Onlara göre yeni bilgilerle kendilerini güncelleyen çalışan olmak önemli. Şirket içi eğitim veren şirketlerde de çalışmaya da daha ılımlı bakıyorlar. Set Godin’in Şubat ayında İstanbul da gerçekleştirdiği “Görünmez mi, dikkat çekici mi?” başlıklı konferansında dediği gibi  “İnsanların hayallerine dokunursanız size sadık kalırlar”…
Y kuşağı tartışmacıdır. Bilgi olduğu gibi kabul etmek yerine neden? Niçin?’i sorgularlar. Ve sonuçlar bazen onları tatmin etmeyebilir. Y kuşağı araştırmacıdır. Ör. Mülakat öncesinde firma hakkında ve biliniyorsa mülakatçı hakkında araştırmalar yapıp hazırlıklı gidiyor. Şirketin cirosu, yeni yatırımları, kurum kültürü vs... Y kuşağı iş görüşmesi sonucunda geri dönüş isteyen bir kuşak, olumlu ya da olumsuz geri bildirim yaptığınız takdirde firmanız onlar için bir adım daha öne geçer. Geri bildirim alamadıkları firmalar ise onlar için önemini yitirir.
Y kuşağı otoriter ast-üst ilişkisinden çok yatay iletişim kullanmayı daha uygun görüyorlar. Çünkü özgür düşünceye önem veriyorlar. Takım çalışmalarının ön planda olduğu, herkesin düşüncelerinin önemsenip dikkate alındığı çalışma ortamı ise sahip olmak istedikleri şey.
Bu onların daha verimli çalışmasını sağlayabilecekleri bir düzen.
Y kuşağı bilinçli tüketicilerden oluşmakta. Hayattan zevk alarak yaşamayı tercih ediyorlar. İş ve sosyal hayatı dengeli yaşamayı seviyorlar. X kuşağı gibi işkolik değiller. İş ve özel yaşam arasında denge sağlamaya çalışıyorlar. 
Son olarak Y kuşağı ben böyleyim der ve kendilerini oldukları gibi kabul etmenizi beklerler. Kişiliklerinden ve prensiplerinden ödün vermezler J

Haziran 2012
Zühre Turunç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder