Popüler Yayınlar

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Y NESLİ / KUŞAĞI NEDİR?

Y nesli teorik olarak Amerikan Kültürü'nde X nesli'nden sonra gelen kuşaktır. 1977 ile 1981 yılı itibariyle doğmuş olanları kapsadığı söylenir ; ancak nesil Vietnam savaşı sonrasında, çoğunluğu ekonomist (iktisatçi) olan aralarında masonlarından tutun, dünya'nin dört bir yanındaki ülke insanlarının (Japonlar dahildir) bir nevi topluca yarattığı dünya'nin ilk global nesildir.

 

Neslin başlangıcı

Vietnam savaşı 1975 yılında sona erdi. Vietnam savaşı'nin başladığı 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki iktisatçılar kontrol edilebilecek yeni bir nesil yaratmak amacıyla X nesli planını ortaya koydu.

Fikir olarak global olan, ancak küresel dünya ile kontak kurulmadan yaratıldığı için tıpkı Vietnam savaşı gibi başarısızlıkla sonuçlandı.

Savaş sonrasında bu sefer dünya'daki birçok uzman'in analizleri doğrultusunda Y nesli başlatıldı.

 

Ana temalar

Bu başlangıç elbette bir süreç aldı. Bu nesil insanları'nın Vietnam savaşından bihaber olması gerekiyordu.

Tam olarak nesil temalarının oluşturulması ve uygulanmaya başlanması da 1977 yılına denk geldi. 1981 yılına kadar da bir takım tamamlamalar yapıldı.

Ana temalar olarak İletişim (Communication) (1977) , Medenilik (Civilization) (1977) , Teknoloji (1980) ve Globalizm (1981) seçildi.

Bu vesile ile bu dönemlerde doğmuş insanlara teknolojik olarak daha fazla imkân sunuldu.

Örneklerle sunmak gerekirse, ebeveyinler poker, tavla gibi oyunlar oynarken; Y nesli bilgisayar oyunu oynadı. Gameboy'lar, Atari'ler, bu dev nesil statüsü altında desteklenen oyunlardan birkaçıydı.

Bu tarz şirketlerin hiçbiri, gelişim süreçleri döneminde ülkelerine tek bir kuruş vergi ödemediler.

 

İletişim

İletişim konusunda da gerek telefon, gerek cep telefonu, gerek interaktif dünya'nın temellerinin atılmasının sebebi y nesliydi.

Amaç olan kaide, bu neslin 18 yaşına gelmeden önce bir telefon sahibi olmasıydı. Lakin 1995 - 1998 yılları yeryüzünde medeni olan her ülkede y nesli bireylerinin bir telefon sahibi olduğu dönemi temsil etti.

Bunun yanı sıra, televizyonculukta da ve sinemada da global olarak yeryüzündeki tüm kültürlere önem verildi. Böylece insanların birbirlerini daha rahat anlaması için bir taban oluşturuldu.

Bill Clinton da bu neslin temellerini oluşturan ve uygulanmasında öncülük etmiş dünyaca ünlü liderlerden sadece biridir.

 

Medenilik

Medenilik konusunda, insanlara verilen eğitim doğrultusunda insanların daha az vahşi olduğuna kanaat getirildi.

Bu yüzden gerek işyerlerinde, gerek statü olarak kabul görmede daha önceki nesillerde olmadığı kadar eğitim mühim oldu.

Daha öncelerinde master veya doktora yapmış insanlar oldukça az iken, y nesli için master yapılması gereken; doktora da yapılması halinde büyük kolaylık sağlayıcı etken olmuştur.

 

Teknoloji

Teknoloji konusunda, Y nesline ait herkes yaşamları süresince dünya'nın teknolojik olarak ne kadar çok ilerlediğini görmüştür.

Teknoloji marketine her gün yeni buluşlar, yeni kolaylıklar, yeni ürünler sunulmaktadır .

Bu da y neslini her zaman bir adım sonrasında düsünmeye itmiştir.

 

Globalizm

Globalizm de, Y nesli içerisinde, Amerika Birleşik Devletleri'nin kabul etmekte zorlandığı, en büyük amaçlardan biridir.

O güne kadar emperyalist düşünceler sunulmuştu; ancak hiç kimse yeryüzündeki bütün kültürlerin bir ahenk içerisinde iç içe olmasını hem kabul edemiyordu, hem de bunun sorun teşkil edeceğini sanıyordu. Ancak bilimsel çalışmalar, globalizmin uluslararası savaşların önünü keseceğini sundu ortaya.

Bu yüzden Y nesli, birkaç kültürün entegre olduğu müzikler dinledi ve filmler izledi. Bu yüzden Y nesli, yeryüzündeki tüm ürünlerinden olanakları el verdiğince haberdar oldu. Bu yüzden de belki de global bir market oluştu.

 

Takibin sonu

Y neslinin takibi, 2001 yılında sona erdi. Sona erdiren olay da; George W. Bush'un Amerika başkanı olması ve nesil amaçlarını saçma olarak görmesiydi. Bu konuda da daha önce muhalefet etmiş başkan yardımcısı Dick Cheney'nin önderliği olduğu kuşkusuzdu tabii.

Y nesli şu ana kadar yaratılmış en eğitimli, en medeni, en teknolojiye açık, bilgiyi kaynaklarından öğrenebilen, global olarak dünyayı keşfetmeye çalışan insan topluluğudur.



Y Kuşağı

Teknolojinin ilerlemesi ve buna bağlı olarak gerçekleşen bilgi devrimi ile nesiller arasındaki farklılıklar daha ciddi boyutlara ulaştı. 

Özellikle son zamanlarda Türkiye’de ve dünyanın bazı bölgelerinde gerçekleşen öngörülememiş gençlik ayaklanmaları da dikkatleri kuşak farklılıklarının üzerine çekti. Bunların arasında özellikle “Y Kuşağı” incelemeye değer!

Dünya genelinde ekonomik ve teknolojik gelişmeler neticesinde sosyal hareketler ile oluşan ve bu zaman dilimlerinin karakteristiğini de belirleyen kuşakları anlamak için birçok sosyolojik araştırma yapılıyor.

Özellikle Türkiye’nin yaklaşık %35’ini oluşturan Y Kuşağı; apolitik bilinen gençlerin Gezi Parkı eylemlerini alışılmışın dışında barışçıl ve yaratıcı yöntemlerle sürdürmesi ile son zamanların en çok konuşulan konusu haline gelmiş durumda.

Kuşakların yakın tarihteki gelişimine bakacak olursak:

  • Sessiz Kuşak / Savaş Kuşağı / Silent Generation
1927-1945 yılları arasında doğanlar. 2 Dünya Savaşı arasında ve ekonomik buhran döneminde doğan bu nesil günümüzün büyük anneanneleri, babaanneleri ve dedelerini oluşturuyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin de ilk yıllarını görmüş olan kuşak, uzmanlar tarafından “uyumlu” sıfatıyla tanımlanıyor.

  • Büyük Bebek Patlaması Kuşağı / The Baby Boomers Generation
1945-1965 yılları arasında doğanlar. Bu kuşak II. Dünya savaşı sırasında ya da hemen sonrasında doğan soğuk savaş kuşağı olarak da biliniyor.

Savaş günlerinin ardından yaşanan nüfus patlaması ve aynı zamanda eğlenceye düşkünlük ile lüks harcamaların arttığı bir dönemde büyüyen bu nesil; “kuralcı” olarak tanımlanıyor.

TBMM’nin çoğunluğu bu kuşaktan olmakla birlikte Türkiye’nin de %19’luk bir kısmını oluşturuyorlar.

  • X Kuşağı / Gen X / Baby Busters
1965-1979 yılları arasında doğanlar. Genel olarak Sessiz Kuşak’ın çocukları olan bu nesil daha çalışkan, realist ve kanaatkâr.

Türkiye’nin %22’sini oluşturan bu kuşak uzmanlar tarafından da “rekabetçi” olarak tanımlanıyor. Bu kuşağın yetiştiği dönem petrol krizleri ve ekonomik sarsıntılarla dolu.

“68 kuşağı” gelişmelerinin de yaşandığı dönemde Türkiye’de üniversite olayları ve sağ-sol çatışması artarken televizyon da değerli bir iletişim aracı haline gelmeye başlıyor.

  • Y Kuşağı / Echo Boom / Millenials
1979-1999 yılları arasında doğanlar. Özgürlüğüne düşkün, marjinal, otoriteye meydan okuyan, teknoloji hayranı olan gençlerden oluşan bu nesil; aynı zamanda küreselleşen bir ekonomi ve kültürlerarası etkileşimin arttığı bir dönemde yaşıyor.

Türkiye nüfusunun %35’ini oluşturan nesil, uzmanlar tarafından “yaratıcı” olarak tanımlanıyor.

  • Z Kuşağı / Gen Z
2000’den sonra doğanlardan oluşan kuşak aynı zamanda “Kristal Nesil” olarak da adlandırılıyor. Uzmanların “derin duygusal” sıfatıyla nitelendirdiği kuşak, Türkiye’nin %17’sini oluşturuyor.

y kuşağı özellikleri
 Y Kuşağı Nedir?

21. yüzyıl gençlerinden oluşan Y kuşağı kendisini genel olarak akıllı, komik, eğlenceli, yaratıcı ve enerjik olarak tanımlıyor.

Her konuyu sorgulayan bu kuşağın isminin İngilizce “Why” sözcüğünden geliyor.

Bir şeyin gerekçe gösterilmeden yap denilmesine alerjisi olan Y kuşağı, kolay inanmıyor, mantık arıyor ve neden sorguluyor.  

Apolitik olarak değerlendirilen bu nesil, aslında okuyan, araştıran, yenilikçi ve haklıya hakkını veren bireylerden oluşuyor.

Y kuşağı özgürlüğüne oldukça düşkün, bağımlı değil özgüvenli olmasından dolayı bireyci görünse de aslında bağlılık ile bağımlılık arasındaki farkı çok iyi biliyor ve birlikteliğe, sosyalliğe önem veriyor.

Sosyolojik araştırmalar gösteriyor ki Y kuşağı için 2P oldukça önemli: Peer (akranlar) ve Parents (anne-babalar). Y kuşağı da diğer nesiller gibi içinde birçok farklılıklar barındırıyor.

Fakat bu farklılıklar onlar için birer “renk” ve renklerin bir bütün oluşturması, birlikteliği onlar için oldukça önemli.

Bu nedenle akran olan herkesi kendilerinden sayıyorlar. Aileleri ise bu gençlere oldukça düşkün ve büyük destekçileri.

Gençler de aileleri ile birlikte olmaktan büyük keyif alıyor ve anne ve babalarına kendilerine özgün bir şekilde saygı duyuyorlar.

Y Kuşağı teknoloji ile birlikte büyüdüğünden dolayı interneti aktif olarak kullanıyor, kendisini geliştiriyor, küresel çapta bilgiye anında ve kaynağından ulaşabiliyor.  

Eğitim seviyeleri yüksek olduğu için diğer kültürlerle etkileşimleri oldukça kolay.

Onlar için önemli olan en hızlı şekilde ve diğerlerinden önce sonuca ulaşmak. Böylelikle kalabalıktan sıyrılarak kendilerini ifade edebileceklerini düşünüyorlar.

Uzun vadeli plan yapmıyorlar. Kendilerine güvenleri oldukça çok ve kendilerini kabul ettiriyorlar.

Uyum sağlamak yerine kendilerine uyum sağlanmasını istiyorlar. Korkusuz ve değişime açıklar.  

Y kuşağı, yine sanıldığının aksine sadece tüketici değil; yaratıcılığı ile üretime de yatkın.

Savurgan değil bilinçli tüketiciler.

Toplumsal olaylara ve sosyal sorumluluğa karşı duyarlı olan Y kuşağı aynı zamanda katkı sağlamayı da seviyor. Onlar için doğal olan değişimin kendisi.

Y Kuşağı Özellikleri

Günümüz iş yaşamında önemli bir yere sahip olan ve yaratıcı, yetenekli olarak nitelendirilen bu yeni nesil; kuralcı ve hiyerarşik olarak yapılanmış şirket düzenleri içerisinde birçok yöneticinin de değişime ayak uydurma zorunluluğunu doğurdu.

Küresel istihdam piyasası son 20 yılda alışılmışın dışında, belirsiz ve dinamik bir insan kaynakları pazarıyla karşı karşıya kaldı.

X Kuşağı’nın geleneksel yapısını kıran Y Kuşağı ile birlikte şirketlerin insan kaynakları birimleri artık çalışanı elde tutma ve şirkete bağlılığını artırma stratejileri üzerinde çalışmaya başladı.

Birçok şirket bünyesinde rahat iş ortamları yaratmaktan esnek çalışma saatlerine kadar yeni düzenlemelere gidildi.

Sonuç değil süreç odaklı olan Y kuşağı, özel hayatında olduğu gibi iş hayatında da sebepsiz dayatmaya karşı. Mantığını anlamadıkları bir işi asla yapmak istemiyorlar.

Bu nedenle hiyerarşik düzenler onlara göre değil. Onlar yönetimde söz haklarının olmasını, fikirlerinin dinlenilmesini ve sorularına cevap verilmesini istiyorlar.

Tembel olarak niteleniyorlar fakat aslında güçlü bir iş ahlakına sahipler. Hırslı, meraklı ve inovatifler.

Motive edilmeyi severler.  X Kuşağı gibi işkolik değiller, iş hayatları ile özel hayatları arasında denge kurmak isterler. Çünkü hayattan zevk almak onlar için önemlidir.

Kendi kurallarını kendileri koymak isterler. Çalıştıkları şirketin ya da yaptıkları işin kendilerine uygun olmadığını düşündükleri zaman yeni arayışlara girişir ve sık sık iş değiştirirler.

Bu onların sadakatsiz olduğu anlamına gelmiyor. Y Kuşağı’nın sadakat anlayışı farklı.

Y Kuşağı genellikle “yönetilmesi zor” olarak nitelendiriliyor. Aslında nasıl yönetileceği bilindiğinde ve motive edildiklerinde sahip oldukları yaratıcılık ve yetenekle başarılı işler çıkarabilirler.

Çalışma ortamının heyecan verici olması, kariyer fırsatları, bildiklerini uygulayabilme fırsatları, maaş ve diğer haklar tanınması bu kuşağın çalıştığı şirkete bağlılığı açısından önem taşıyor.

Sosyal ilişkilerde oldukça başarılı olan bu kuşağın yöneticileri ile çatışması ise eğitimle aşılabilir.

Yöneticilerin bu yeni nesille uyumlu ve verimli bir şekilde çalışmaları için onların dilinden anlaması ve çalışanları dinlemesi oldukça önemli.

Y Kuşağı ile birlikte kuruma bağlılığın sonunun geldiği düşüncesi doğru değil. Yöneticilerle çalışanları manevi değerler üzerine ve hiyerarşik değil, karşılıklı olarak kurduğu ilişki çalışanların verimini artıracağı gibi şirkete bağlılığı dolayısıyla şirketin başarısını arttıracaktır.

 http://www.dijitalajanslar.com/y-kusagi/  den alıntıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder