Popüler Yayınlar

10 Mart 2013 Pazar

DÜŞÜNCE NEDİR?



Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea:

"Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur."-
T. Buğra.



Dış dünyanın insan zihnine yansıması.


Niyet, tasarı.


mecaz Tasa, kaygı, sıkıntı: "Sınıfta kalma düşüncesi uykumu kaçırdı."


felsefe İlke, yönetici sav.



Düşünce: Dış dünyanın insan zihnine yansıması , Uzay ve     zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea, gibi kavramlardır.

Düşünce Nedir? zihnin en önemli bir fonksiyonu olarak,algılanarak zihne gelen,verileri,beynin içsel yapıları içinden geçirerek,yeni bilgi ve sonuçlara ulaşma etkinliğidir. Descarles ‘düşünüyorum öyleyse varım der’. Aristoteles’e göre insanı hayvandan ayıran esas düşüncedir. Kant’a göre düşünmek yargı­lamaktır. Locke, düşünmeyi ruhun kendi üstü­ne yönelerek kendi işlemleri hakkında bilgi edinmesi olarak görür.

Düşünce gücü: İnsanların var olan düşünce yapılarını kullanarak kendileri ve çevrelerindeki etmenlere istediği gibi yön verme yetisidir.

Düşüncelerimizi nasıl koruyalım!

Düşünce, aklımızın gücü, mantığımızın parçasıdır.

Düşünce, çalışma ve planlamanın alt yapısıdır.

Düşünce, dış dünyamızın belleğimizde şekillenmesidir.

Düşünce, insanı diğer canlılardan ayıran bir özelliktir.

Düşünmek, insanı bilgiye ulaştırır. Bilginin başı düşünmektir. İnsan hem olumlu, hem olumsuz düşünceye sahiptir. İnsan olumsuz düşünceyi, olumlu düşünceye çevirmesini bilmelidir. Olumlu düşünce mutluluğa, olumsuz düşüce mutsuzluğa götürür. İnsan doğru düşünce ile hedefine ulaşır.

Felsefede Düşünme : Düşünme, klasik tanımıyla insanı diğer canlılardan ayıran aklın bir fonksiyonudur. Tarihsel devinim içerisine bakıldığında, düşünme konusunda önce socrates daha sonra da plato yer alan önemli isimlerdir. Eleştirel düşünme merkezinin kaynakları incelendiğinde socrates, plato ve diğer sorgulayıcı grubun hayatta var olanların göründüklerinden daha farklı olduklarını iddia ettiklerini görmekteyiz. 

Merkez, daha derin görebilen bireylerin özelliklerini ise şu şekilde ortaya koymaktadır: "eski yunanistan döneminde bir kişinin derin gerçekleri görebilmesi için sistematik olarak düşünmesi, işaretleri geniş ve derin olarak takip etmesi, daha anlaşılır bir düşünme yapısına sahip olması ve karşı yargılar söz konusu olduğunda bunlara hazırlıklı olabilmesi onu yüzeyin derinliğine götürecektir".
Düşünmeyi açıklamada iki ana yaklaşım bulunmaktadır. Birinci yaklaşım dadavranışçılar düşünceyi bir ürün ya da sonuç olarak tanımlarken, bilişsel yaklaşımcılar düşünceyi bir süreç olarak tanımlamaktadır. 




Düşünme Nedir


 

Düşünme sistematik ya da rastlantısal olarak düşünce (fikir) üretimi ile sonuçlanan zihinsel bir süreçtir. Düşünme sırasında insan beyninin değişik bölgelerinde meydana gelen değişikliklerin aygıtlar yardımıyla gözlenmesine ve beynin anatomik yapısının ayrıntıları ile bilinmesine karşın, düşünmenin fizyolojik bir süreç olarak ayrıntılı betimlemesini yapmak henüz mümkün olmamıştır. Psikolojik açıdan düşünme daha çok algı ve anlakla (zekayla) ilintilendirilmekte, problem çözme ve karar verme bağlamında ele alınmaktadır. Düşünme her türden akıl yürütmenin yanısıra, sezme veya düş kurma şeklinde de tezahür edebilmektedir.

Düşünceler düşünen tarafından açıkça ortaya konduğunda, nesneler, kişiler, olgular ya da kavramlara ya da bunların meydana getirdiği daha karmaşık bütünlere ilişkin sembolik ifadeler biçimini almaktadır. Bu ifadeler ussal (rasyonel) olabildikleri gibi usdışı (irrasyonel) da olabilmektedir. İfadeleri meydana getirmek için kullanılan standart sembollere ve bu sembollerin kullanımına ilişkin kurallara dil denmektedir. Ancak düşüncelerin ifadesi için tek araç dil değildir: Resim, hareketli görüntü, ses, mimik ya da beden hareketleri (jestler) de düşünceleri ifade etmekte kullanılabilmektedir.

Düşünme çeşitli bakımlardan sınıflamalara tabi tutulmaktadır:

 
Mantıklı düşünme-mantıksız düşünme.


Somut düşünme-soyut düşünme.


Tümdengelimsel düşünme-tümevarımsal düşünme.


Bilinçli düşünme-bilinçsiz düşünme.


Bilme-inanma.


Gerçekçi düşünme-gerçekdışı düşünme-gerçeküstü düşünme.


Mutlakçı düşünme-bulanık (İng. fuzzy) düşünme.


Dikey (sistematik ya da programlı) düşünme-yanal (rastlantısal) düşünme. 




Düşünce Nedir


 

Tefekkür, Ídrak, Teemmül, Zıhın, Us, Suur, Pensée(Fr), Gedanke (Alm),Thought(Íng),Pensıero(Íta),Reflexıon,Reflectıon.

Tanım : Usun kendı kendısını bılgı konusu yaparak ,zıhınsel(ansal) çalısmayı ıncelemesı.

Pensée sözcügü Latınce tarıştmak, karşılaştırmak anlamlarını taşıyan Pensare kökünden türetılmıstır, düsüncelerı ölçerek ve kıyaslayarak ıncelemek anlamına gelır, kısacası düsünme eylemı bılgıye yönelen tüm ussal olayları dıle getırır; algılama, duyma, kavrama, ısteme , tasarlama, ımgeleme gıbı bılınç olgularının hepsını ıçerır.

Düsünme anlamına gelen ıkıncı sözcük olan reflexıon ıse Latınce reflexıo kökünden türetılmıstır ve aslı anlamı yansıma demektır. Bu yansıma eytısımsel yöntemde, nesnel gerçeklıgın yansıması ıle olusan düsünce seklınde tanımlanır. Benzer sekılde Kant : "düsünmek yargılamaktır", Íngılız düsünürü J.Locke ıse "bılıncın kendı üstüne dönerek kendı ıslemlerı hakkında bılgı edınmesı" olarak açıklardı. Bu tanım ıkı katlı bır düsünmeyı yanı düsünmenın düsünülmesını (Osmanlıca teemmül, Fr.reflexıon) anlatır ve normal düsünme olan (Osm.tefekkür, Fr. Pensée) den ayrılır. Bu düsünmeye "ıçdüsünme " adı da verılır.

Arıstoteles'e göre düsünme, ınsanı hayvandan ayıran belırgın bır öznıtelıktır, usun bagımsız vekendıne özgü eylemıdır, karsılastırmalar yapma, ayırma, bırlestırme, baglantıları ve bıçımlerı kavrama yetısıdır. Arısto'ya göre dogru düsünmenın kurallarını belırleyen bılım mantıktır ve Arıstoteles mantıgında da 3 önemlı kural vardır: 


1. Özdeslık ılkesı: Her kavram kendı kendısıne özdestır.


2. Çelısmezlık ılkesı : Bırbırı karsısına konulmus ıkı çelısık yargı aynı zamanda dogru olamaz,bırının yanlıs olması gerekır.


3. Üçüncünün olmazlıgı ılkesı: Bırbırı karsısına konmus ıkı çelısık yargı aynı zamanda yanlısolamaz, bırının dogru olması gerekır.

Bu 3 ılkeye bır dördüncü ılke de bazı mantık bılımcıler tarafından eklenmıstır.

4. Yeterlı neden ılkesı: Her yargının mutlaka yeterlı bır nedenı vardır.


http://www.toplumdusmani.net/                  internet sayfasından alınmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder