Popüler Yayınlar

23 Nisan 2013 Salı

Ben de böyle bir kitapçı istiyorum

20 Nisan 2013
- İSTANBUL
 
Çocukların kitap okuma alışkanlıklarını sadece ev ve okulda kazanacaklarını kim söylemiş? 

Kitapçı ve yayınevlerinde çocuklar için oluşturulan sosyal yaşam alanları minikleri okumaya teşvik ediyor. 

 Çocukların okumaya teşvik edildiği mekânların başında okul ve ev ortamları geliyor. Öğretmen ve ebeveynlerin rehberliğinde okuma alışkanlığı kazanan çocuklar, bu davranışını ileriki yaşlara taşıyor.

Fakat ev ve okul ortamlarının dışında çocukların kitapçıdan kitap alabilme yetisinin gelişmesi de okuma alışkanlıklarının gelişmesi adına önemli. Kitapçıların çocuklar için ayrılan bölümlerinin onların kitap iştiyakının arttıracak şekilde dizayn edilmesi gerekiyor.

Genelde öğretmenlerin tavsiyesi yahut ebeveynlerin tercihiyle belirlenen kitap alımı aslında çocukların da dâhil edilmesi gereken bir süreç. Çocuklara kitap alırken kendilerinin de orada bulunması, hatta bir süre okuma yapması da alışkanlığı belirleyecek önemli noktalardan.

Böylelikle hem veli hem çocuk, kitap alışverişini sosyal bir aktiviteye dönüştürmüş olur. Kitapçılar sadece kitap alışverişinin yapıldığı ticarethaneler olmaktan sıyrılıp, kitapların bulunduğu sosyal yaşam merkezleri haline gelebilir.

Birçok Avrupa ülkesi, Kanada ve Amerika gibi ülkelerde kitapçılar çocuklar için okuma aktiviteleri düzenliyor. Bir eğitmen, çocuklara yüksek tiyatral bir sesle kitap okuyor ve çocuklar okuyucunun etrafında kümelenerek dinliyor.

Oluşturulacak sosyal alanlarda, miniklerin rahatlıkla kitap okuyabilecekleri küçük ebatta masa ve sandalyeler bulunması onları okumaya motive eder. Yine ilgilerini çekecek renkli görsellerle donatılmış alanlar, çocukların o mekânda vakit geçirme isteklerini perçinler.

Küçük sandalye ve masaların dışında yine miniklerin rahat bir şekilde okuma yapabileceği halı ve minderler mekânın parçası haline getirilebilir. Bu şekilde kitap okumanın illaki okul ödevleri gibi masa başında yapılması gereken bir uğraş değil, eğlenme ve rahatlamaya yönelik bir aktivite olduğu fikri de kazanılacaktır.

Tüm bunların dışında çocukların oyun oynayabileceği küçük oyun parkları onları kitapların etrafında tutacak ve okumalarına teşvik edecek unsurlar sayılabilir. Farklı aktiviteler yapabilecekleri küçük bölümler de (resim, oyuncaklar vb.) okumanın sıkıcı bir iş olduğu algısını çocuklardan uzaklaştıracaktır. Böylelikle okumayla eğlenmenin paralel bir şekilde yürütülebileceği hissini yaşayacaklardır.

Yarının kitap kurtlarını yetiştirmek için

Son yıllarda açılan bazı okul kütüphanelerinde ve çocuk okuma alanlarında benzer konseptler göz önünde bulunduruluyor. Fakat kitabevlerinde yahut kitapçıların çocuk bölümlerinde bu tarz ayrıcalıklı alanların oluşturulması fikri Türkiye’de çok yeni. Bunun dışında mekân darlığı sorunu da bu tarz sosyal mekânların, kitapçıların içinde oluşturulmasını engelliyor.

Dijital yayıncılığın yükselişe geçmiş olmasına rağmen hâlâ birçok gelişmiş ülkede çok katlı kitapçılar var. Bu durum da çocuklar için tasarlanacak mekânları oluşturmada örnek olabilir. Ayrıca bu sosyal mekânlar kitapçılar için de kârlı bir kapı olacaktır. Dar mekânlarda dahi çocuklar için oluşturabilecekleri küçük köşeler bu açıdan kitapçılar için de getiri sağlayabilir.

Tüm bunların yanı sıra ferah ve renkli bir alanda çocukların rahatça hareket ederek kendilerine hitap eden kitapları bulmaları da önemli. Arzu ettikleri kitaplara kitapçılarda ulaşabilmenin verdiği özgüven onların yarının iyi okuyan yetişkinleri olmalarını sağlar.

Can Çocuk Yayınları çocuk kitapları editörü Ebru Akkaş Kuseyri, çocukların kitapları kendilerinin keşfederek edinmelerinin önemli olduğuna değiniyor: “Çocuklara belli kitapların dayatılmaması gerekiyor. Seçme özgürlüğünün verilmesi çocuk için önemli. Elbette kitabın yaşına uygun olması ve seçtiği kitaptaki resim-metin dengesinin gözetilmiş olması da mühim. Çocuklar okuma alışkanlığı kazanırsa ileride de iyi okur olur.”

Kitapçıların çocukların okuma alışkanlıklarını geliştirmesinde teşvik mekânları olmaları gerektiğini söyleyen Kuseyri, bu alanların kütüphane niteliği taşımalarının da önemli olduğunu anlatıyor: “Bazı aileler çocuklarının kitaplarla iyi ilişkileri olmasını istiyor fakat maddi sebeplerden dolayı başka öncelikleri olabiliyor.

En düşük fiyatlı kitap dahi 10 liradan başlıyor. Kitapçıların kütüphane işlevi olursa, aileler kitapçılara çocuklarıyla gidip orada vakit geçirebilir. Bu Batı’da yapılan bir şey. Kitapçılar hayatın bir parçası ve bir anne, çocuğuna o mekânda yemek de yedirebiliyor, kitap da okuyabiliyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder