Popüler Yayınlar

2 Nisan 2013 Salı

ZAMANI PLANLAYABİLMEK İRADE KAZANMANIN İLK ADIMIDIR.

ADEM GÜNEŞ

Geçen hafta bu köşede çocuk terbiyesinin özünün çocuklara “irade” kazandırmak olduğunu yazmıştım.  

Günümüz anne babalarının çocukları ile yaşadığı birçok problemin temelinde, çocukların iradelerini kullanamamaları olduğunu söylemiştim.

Kendine gücü yetmeyen, bir iş ve beceri sergileyemeyen çocukların hâllerinin aslında irade yoksunluğundan kaynaklandığından bahsetmiştim. 

Ancak irade sahibi bir çocuğun namaz kılabileceğini, bir masa başında saatlerce oturup dersine odaklanabileceğini ifade etmiştim. 

İyi ki de bahsetmişim, zira onlarca anne babanın “O zaman çocuklarımıza nasıl irade kazandırabiliriz?” diye başlayan soruları ile karşılaştım. 

Aslında bu, çocuk eğitiminin en önemli sorusudur. 

O hâlde baştan başlayalım ve adım adım çocuğun irade kazanım ve kayıp sürecini satırlarımız el verdiğince izah etmeye çalışalım. 

Önce “İrade nedir?” sorusuna cevap verelim: “Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücüne” irade deniyor. Bir başka deyişle, düşünce kalkabilme, bir işi sonuna kadar takip edip yapabilme gücüne irade diyoruz…

Aslında çocukluk döneminde çocukların güçlü bir iradesi vardı… Daha erken çocukluk döneminden itibaren yaşama sevinci ile dolu dolu ve hep “bir şeyler yapmak” için çaba sarf eder çocuklar… Yetişkin bu dönemde çocuğun yapabilirliğinin önüne engel koymamalıdır. 

Mesela, 3 yaşına gelmiş bir çocuk merdivenlerden artık “kendisi” inmek ister. Böylesi bir istek ebeveyn için bulunmaz bir fırsat olarak görülmelidir. 

Ve çocuğun o “badi badi” merdivenlerden inişi sırasındaki mücadelesi hayret makamından izlenmelidir. Eğer böylesi bir durumda yetişkin çocuğu kucağına alarak kendisi indirmeye kalkarsa çocuğun iradesini kırmış olur. 

Veya çocuk, ayakkabılarını kendisi bağlayabileceği bir yaş dönemi olan 4 yaşına geldiği hâlde annesi önüne diz çöküyor ve onun ayakkabısını bağlıyorsa… Ya da yemek yeme becerisini kazanabileceği 3 yaş döneminde ebeveynler hâlâ çocuğuna kendisi yemek yediriyorsa… 

Yahut ilkokul dönemindeki bir çocuğun “ne zaman” neyi yapması gerektiğini hâlâ anne babası organize ediyorsa, böylesi bir çocuğun irade gelişiminden bahsetmek oldukça zor olur. 

Önceki yıl yaz aylarında ailecek bir piknik alanına gitmiştik. Bir ağacın altına oturmuş, çocuklarımızı seyrediyorduk. En küçük oğlum 2,5 yaşındaydı o zaman. 

Abileri bisiklete binmiş keyiflice etrafta dolaşırken o da bisikletlerin peşinde coşku ile koşuyordu. Bir ara ayağı yere takıldı ve yüz üstü düştü. 

Önce bir şey oldu mu acaba diye dikkatle baktık, ama bir şey olmamıştı, sadece düşmüştü. Bu bizim için bulunmaz bir “irade” kazanım fırsatı idi. 

Hiç panik yapmadık. Acele etmeden, sükûnetle, onun ne yapacağını uzaktan seyretmeye başladık. Elleri toprağa çarptığı için biraz acımıştı galiba. Ama yine de ağlamadı. 

Önce öylece biraz bekledi ve sonra yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı. Tam da bu sırada orada bir başka ağacın altına oturmuş yaşlı bir teyze çocuğu gördü ve koşarak yanına gitti.  

“Vah yavrum!” diye çocuğu kaldırırken, bir yandan da ağaç altında istifini bozmadan oturan bize bakıp “Bunlar anne baba olacak, biz de göreceğiz!” diye bir güzel söylendi.

Hâlbuki o sırada bizim için bir fırsat doğmuştu. Düştüğü yerden kalkabilmek için iradesini kullanmaya çalışan bir çocuk vardı ortada. 

Ancak yaşlı teyze bizim bu irade kazanım eğitim fırsatını kaçırmamıza sebep olmuştu. 

Bu ve benzeri onlarca örnek yaşıyor çocuklar gündelik hayatta. Yetişkinler çocuğa yardımcı olmak için onun “kendi yapabilirliğinin” önüne geçtiklerini maalesef fark edemiyorlar. 

Peki, “Çocuk artık büyüdü ve şimdi nereden başlayacağız?” diye soruyorsanız, o hâlde size tavsiyem, yeniden irade kazanımını “zaman kullanma” becerisi elde etmeye çalışmakla başlayın. 

Çocuğunuza bir “mekanik” kol saati alın. Ve ona zaman kullanımını öğretin. Acemice de olsa kendi kolundaki saati kullanarak yaşamı organize etmeye çalışırken aslında “irade” kazanımının adımlarını da atıyor olacaktır.

 http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/yazar-35007-zamani-planlayabilmek-irade-kazanmanin--ilk-adimidir.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder