Popüler Yayınlar

27 Şubat 2013 Çarşamba

JOHN LOCKE



John Locke
Doğumu 29 Ağustos 1632
Wrington, Somerset, İngiltere
Ölümü 28 Ekim 1704 (72 yaşında)
Essex, İngiltere
Çağı 17. yüzyıl felsefesi (modern felsefe)
Bölgesi Batı felsefesi
Okulu Deneycilik, toplum sözleşmesi, doğal hukuk
İlgi alanları Metafizik, epistemoloji, politik felsefe, zihin felsefesi, eğitim
Önemli fikirleri Tabula rasa, doğa durumu, mülkiyet hakkı


İmzası



John Locke Somerset (d. 29 Ağustos 1632 – ö. 28 Ekim 1704) materyalist ünlü İngiliz filozofu.
17. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Düşünce hürlüğünü, eylemlerimizi akla göre düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve Akıl Çağı'nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir.

 

Hayatı

John Locke, Bristol yakınlarında, Wrington'da doğdu. Kumaş ticareti ile uğraşan bir aileden gelmektedir. Babası ticaretle uğraşmak yerine noterliği tercih etmiştir, ibadetle sadelik isteyen Püriten mezhebinin koyu bir taraftarıydı. Locke'un daha sonra öne sürdüğü öğrenim kuramlarında babasının büyük etkisi sezilir. Locke yüksek öğrenimini Oxford Üniversitesi'nde yaptı, en çok tabiat bilimleriyle tıp okudu. Hayata atıldıktan sonra hem yazar, hem de siyaset adamı olarak çalıştı. Önce Brendenburg Dükalığı'nda İngiliz elçiliği katibi olarak bulundu. İngiltere'ye döndükten sonra da 8 yıl Shaftsbury adında bir İngiliz aristokratının yanında özel hekimlik yaptı. 1683'te Shaftsbury'nin Hollanda'ya kaçmak zorunda kalması üzerine Locke'de İngiltere'den ayrıldı. Ancak 1689'da İkinci İngiliz Devrimi Başarı kazanınca İngiltere'ye dönebildi.Ancak tekrar Fransa'ya iltica etmek zorunda kaldı.

 

Rızaya dayalı hükümet

Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer. Bu düşünceleriyle Liberalizm'in, tabii bir din anlayışının, Rasyonel Pedagoji'nin öncüsü olmuştur. Mutlakiyet yönetimlerini ilk sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakiyet yönetimine açtığı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur. İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir.


Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir (Diğerleri: Jean Jacques Rousseau ve Thomas Hobbes).
Locke için dünya ile ilişiği kesmek ve deneyim sayesinde kişi bir şeyler öğrenebilir. İnsan sezgisel herhangi bir bilgiye sahip değildir. Dünyevi, deneye dayanan ve sistemli bir düşünce biçimini benimsemiştir. Dini dogmaların bu düşünce sisteminde yeri yoktur. İnsanın bu noktada görevi onun içinde yaşadığı dünya ile sınırlıdır. Sadece insanda bulunan kendini sevme duygusu ve aklın işleyişi ahlakın doğuşunu beraberinde getirmiştir. Rıza bu felsefi temellerle vardır. Bir yönetici, otoritesini yönettiği insanların rızasına borçludur.


Hükümetler niçin vardır? Bu sorunun cevabı Locke'a göre doğa durumu ile açıklanabilir. Doğa durumu, yeryüzünde hiçbir siyasi topluluğun olmadığı bir duruma karşılık gelmektedir. Üstünlüklerin ve ve karışıklıkların artması yaşamı olumsuz etkiler ve insanlar bir araya gelerek siyasi toplulukları oluştururlar. Hükümdarlara ve güçlü siyasi yöneticilere bu durumda itibar edilir. İtimat bu noktada önemlidir. Yöneticinin otoritesi mutlak değildir ve karşılıklı itimat ile toplumsal sözleşme oluşturulmuştur. İktidar, kaynağını buna ve bu sürece borçludur. İnsanın hürriyeti ulusun rızası ile kurulmuştur. Yasalarla, bu güven kayıt altına alınır.


Rıza aynı zamanda bu güvene ihanet eden yöneticiyi görevden uzaklaştırma hakkını da içerir[1].
İnsan hakları Locke'a göre yaşam, hürriyet ve mülkiyet olarak özetlenebilir. Bu hakların uygulanması, korunması hem yasalarla hem de kurumlarla sağlanır. Bağımsız bir yargı sistemi de bunların tümünü kapsar[1].
Hürriyet ile ilgili olarak ise, bir insanın özgürlüğü, başka bir insanın özgürlüğüne zarar gelebilecek noktada sona erer. Siyasi bir toplumsa özgürlük yasaların hükmüne bağlıdır. Mutlak değil, sınırları çizilmiş bir özgürlüktür[1].



İlk kitaplarını siyasi nedenlerden ötürü isimsiz yayınlamış ve hiçbir zaman bu eserlerin kendisine ait olduğunu kabul etmemiştir. Descartes'tan etkilenmesine rağmen ona hiçbir zaman benzememiş; zihnin özünün düşünme ve zihnin özünün yer kaplama olduğu biçimindeki iki temel ilkesine karşı çıkmıştır.
Gassendi'nin görüşleri ile Deneme'nin birçok bölümü arasındaki benzerlikler salt rastlantı olamayacak kadar büyüktür, öyle ki Leibniz, Locke için Gassendici demiştir. İnsan zihninin başlangıçta bir Tabula Rasa oluşu, Locke'taki "bütün niteliklerden yoksun ak kâğıt" ya da "boş oda" önermelerinin aynıdır.

 

 

John Locke'unun Yönetim Sistemi Anlayışı

Yargılama ve cezalandırma hakkını kendi iradesiyle yargıçlara yani yargı erkine bırakan toplum üyeleri,uygulanacak olan yasaların hazırlanması ve yürürlüğe konması görevini de bir başka güce;parlamentoya vermiştir.Ancak bu da yeterli değiildir,bir de yürütme erkine ihtiyaç vardır;yasamanın koyduğu pozitif yasaları uygulayacak,ayrıca anlaşmaları yapacak,savaşa,barışa karar verecektir.

 

Eserleri

  • 'An Essay Concerning Human Understanding' (İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme)
  • 'Some Thoughts Concerning Education' (Eğitimle İlgili Bazı Düşünceler)
  • 'A Letter Concerning Toleration' (Hoşgörü Üzerine Bir Mektup)
  • 'Two Treatises of Government' (Yönetim Üzerine İki İnceleme)
  • 'Hükümet Üzerine İki Deneme'
  • 'Devlet'

 

Türkçede John Locke Konulu Kitaplar

  • DIDER Jean (2009) John Locke (Çeviren: Atakan Altınörs), İstanbul, Paradigma yay.

 

Ayrıntılı Yaşam Öyküsü İçin bkz.

  • M.Cranson, John Locke (Lockmans 1657) ve J.R

 

Kaynakça

  1. ^ a b c Thomson, David, "Siyasi Düşünce Tarihi", Şule Yayınları, İstanbul 1997, s. 79-95.
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder