Popüler Yayınlar

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Nedir bu Y kuşağı? Modern Hippiler mi? Peter Pan mı?

Özgüveni yüksek, kendini ‘yeterli’ hisseden, yöneticilerin kendinden daha ‘iyi’ olduğuna nadiren inanan, maddi tatmin bulunca yüzünü manevi tatmine çeviren, kızınca çekip giden, takdir edilmek isteyen, edilemeyince haksızlığa uğradığını hisseden gençler…

Gezi Parkı’nın yıkılmasına ve yerine topçu kışlası yapılmasına tepki olarak bir araya gelen ve ardından eylemlerini tüm ülkeye yayanlar, nüfusunun yarısı 30 yaş altında olan Türkiye’nin gençleri…
Yıllardır apolitik, darbe kuşağı gibi sıfatlar yakıştırılan ve çoğu 1980-90 arasında doğan bu gençler 13 gündür ülkenin ve hatta dünyanın gündeminden düşmüyor.
Peki akademisyenlerin ‘ülke tarihinde benzeri görülmedi’ dedikleri bu hareketi başlatan gençler aslında kimler?
Virtua araştırma şirketi ve reklam ajansı BBDO, Türkiye’nin en önemli pazarlama iletişimi yayın organlarından MediaCat’te geçen yıl bu kuşağın şifrelerini açıklamıştı…
Bir yıl boyunca devam eden ‘Türkiye’nin aklını okuyoruz’ isimli araştırma serisi kapsamında yayınlanan analizde ‘Y jenerasyonu’ denilen bu kuşağın ‘Kalbine giden yol’ anlatıldı…
İSİM NEREDEN GELİYOR?
İngilizce’de ‘neden?’ anlamına gelen ‘why’ kelimesi Y harfiyle sesteş. Bu kuşak ismini sorgulayıcı tavırlarından alıyor. Y jenerasyonu hayatın her alanını irdeliyor, yükümlülükleri eleştiriyor.  
ÖZGÜVENLERİ NEREDEN GELİYOR
1980-90 yıllarında ilk ve çoğu zaman da tek çocuğa sahip olan ve neo-liberal politikalar ve Türkiye'ye giren çokuluslu şirketlerin cömert maaş politikaları sayesinde zenginleşen ebeveynler, Y jenerasyonuna istedikleri her işi yapabilecekleri yönünde güven pompaladı.
PETER PAN’A BENZİYOR
Hiçbir maddi yükümlülükten kaçınmayan ailelerin desteğiyle iyi üniversitelerin sevdiği bölümlerinde okuyan Y jenerasyonu mezuniyetin ardından aile evlerine döndü ve mutlu olacağı bir işte çalışma kararıyla acele etmeden sıklıkla geçici, yarı zamanlı işler ve sürekli değişen alanlarda stajlarlarla iş hayatına atıldı. Süre giden bir ergenlik olarak tasvir edilen bu çalışma temposu yüzünden hiç büyümeyen Peter Pan’a sıklıkla benzetilen Y jenerasyonu sadece kariyerini değil evlilik kararını da erteleyerek kendinden önceki jenerasyonları şaşırtt.
YÖNETİMİ EN ZOR GRUP
Türkiye’de genellikle 1980-90 arasında doğan bu nesil yönetimi en zor gruptur. Ancak 2025’te iş gücünün yüzde 75’ini şekillendirecek bu kuşağa ilgi nüfusun yarısı 30 yaşın altında olan Türkiye’de halen çok sınırlı…
MODERN HİPPİLER Mİ?
Y kuşağı 1970’li yılların Amerikan hippilerini andıran pek çok özelliğe sahip. Tıpkı hippiler gibi ailelerinin sağladığı öz sermayeyle var oluyor fakat ailelerinden çok kendileriyle benzer yaşıtlarıyla sosyalleşiyorlar. Y jenerasyonu tıpkı hippiler gibi katı hiyerarşilere, dayatma yöntemlere ve liderlik pozisyonlarına karşı alerjik. Bu kuşak otorite karşıtı. Kendisine verilen işi iş tanımları çerçevesinde değil, uygun gördüğü şekilde kendi geliştirdiği yöntemlerle bitirmeyi tercih ediyor.
FARK SOSYAL MEDYA
Teknolojik gelişmelerin tavan yaptığı dönemde var olan bu jenerasyonun, buluşmak için fiziksel alanlara mahkum olan hippilerden farkı, sosyal medya. Onlar her an bir araya gelme şansına sahip.
SÜREKLİ ONANMA VE İLGİ TALEBİ
Bu kuşak sürekli onaylanmak ve ilgi istiyor. Bu isteğinin altında Y jenerasyonunun hayatına yön verebilecek düşünsel bir çerçeveden yani bir üst anlatıdan yoksun olması yatıyor. Tam da bu nedenle güçlü bir üst anlatı ve hedef motivasyon kaynağına İslami ya da sosyalist geçmişe sahip ailelerde yetişen bireyler iş hayatında Y jenerasyonu özellikleri sergilemiyor.
KORKURATAK YÖNETEMEZSİN
Yöneticilerin kendisinden iyi olabileceğine nadiren inanan yüksek özgüvenli Y jenerasyonu için korkutma ve zorlama gibi eski yönetsel tekniklerin de bir karşılığı yok.
NASIL YÖNETİLİRLER?
Araştırmada yüksek özgüvenli ve lider tanımaya isteksiz bu neslin tam performansından faydalanmak isteyen şirketlere öneriler bulunuyor…
Y kuşağına mensup çalışandan performans almak için ona kendini “eşitler arasında birinci olarak hissettirmek” gerektiğini belirten uzmanların bu önerisi, politik liderlik için de kayda değer bir uyarı: “Şirket 20’li yaşlardaki çalışanları üstünde güçlü bir otorite kurmak yerine grubun liderliğini üstü örtük şekilde üstleniyor hissetmesi gerekiyor. Takdir etme ve beğenerek yönlendirme bu nesil üzerindeki en etkili yönetim aracı.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder