Devir onların devri... Y kuşağı kendinden önceki
kuşaklardan oldukça farklı. Değişken, tartışmacı, itirazcı ancak
sanıldığı gibi vurdumduymaz değiller. Y kuşağı hakkında yaptığı
çalışmalarla tanınan Michael McQuenn, eleştirierin odağı olan bu
kuşağın farklı yönlerini gözler önüne serdi...
Y KUŞAĞINI GERÇEKTEN NE KADAR TANIYORUZ?
ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ’11’in konuşmacıları arasında
genç kuşağın dünya çapında en önemli stratejistlerinden biri olarak
tanınan Avustralyalı Michael McQueen de vardı. McQueen iş dünyasına, Y
kuşağı hakkında bilinmeyenleri, yanlış bilinenleri ve bu kuşağın
dilinden anlamanın yollarını anlattı.
"Y kuşağı" olarak tanımlanan 1980 sonrası doğan kuşak günümüz iş
yaşamında önemli bir yere sahip ve bir süre daha sahip olmaya devam
edecek. Peki bir önceki X kuşağı tarafından beğenilmeyen, kendilerine
has nitelikleri ile klasik çalışma ortamına kolay uyum sağlayamayan bu
kuşağı ne kadar tanıyoruz? ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ’11’in
konuşmacıları arasında genç kuşağın dünya çapında en önemli
stratejistlerinden biri olarak tanınan Avustralyalı Michael McQueen, Y
kuşağı hakkında bilinmeyenleri, yanlış bilinenleri ve bu kuşağın
dilinden anlamanın yollarını anlattı.
Her şeyden önce Y kuşağı aslında önceki kuşaklardan çok farklı. Nasıl
olmasınlar ki? Bilişim teknolojilerinin dünyayı küresel bir mahalleye
dönüştürerek herşeye hükmettiği ve insanların, işletmelerin yaşam
biçimine kadar her şeyi değiştirdiği bir dönemde yaşıyorlar. Değişimle
beraber yaşayıp medya ve dijital teknolojilerle büyüyorlar. Hal böyle
olunca hem tüketici hem çalışan konumunda olan Y kuşağı, bugünün iş
dünyasını zorluyor. Her yeni kuşak kendinden bir öncekini sorguluyor
ancak Y kuşağı bunu daha keskin bir şekilde yapıyor. Her ne kadar
karakteristik özellikleri coğrafi ve kültürel olarak değişim gösterse
de, Y kuşağının kendine has niteliklerini tanımlamak mümkün. Bu noktada
dikkatimizi çeken McQueen, Y kuşağı hakkında tüm bildiklerimizi çöpe
atıyor ve bu kuşak hakkında bilinen yanlışları gösteriyor.
Y kuşağı hakkında bilinen yanlışlar
Aslında “milenyum kuşağı" olarak da adlandırılan Y kuşağı, tam
sınırları olmamakla birlikte genel olarak 1980 ve 1990’lı yıllarda
doğanları tanımlıyor. Yani sadece 1990’lı yıllardan sonra doğanlar bu
kuşağa dahil olmuyor. 1980 sonrası doğan Y kuşağının önemli bir kısmı
eğitimlerini tamamladı ve çalışma hayatına dahil oldu bile.
Y kuşağı hakkında bilinen yanlışlardan biri de bu kuşağın tembel
olduğu düşüncesi. McQuenn, Y kuşağının son derece güçlü bir iş ahlakı
olduğuna dikkat çekerken, bu kuşağın bir önceki kuşak kadar işkolik
olmadığını ve özel yaşantısına da özen göstererek dengeli bir yaşam
kurmaya çaba sarf ettiğini söylüyor. Öncelikleri bir önceki kuşaktan çok
farklı olan Y kuşağı, hırslı ve motive edilmeyi seven ancak anlamlı bir
yaşam dengesi kurmaya çalışan insanlardan oluşuyor.
Y kuşağına dair yanlış bildiğimiz bir diğer şey ise onların savurgan
olduğu kanısı. McQueen, bu kuşağın “hayattan zevk alma” anlayışını
tüketime yansıttığını ancak kesinlikle savurgan olmadığını aksine son
derece bilinçli tüketiciler olduğunu söylüyor.
Y kuşağını diğer kuşaklardan farklı kılan en önemli özelliği ise
onların tartışmacı olması. McQueen’e göre aslına öyle değiller. Sadece
siyah ve beyazı ayırt eden keskin bir tavırları var. Ve her şeyin
nedenini merak ediyorlar. Y kuşağı “neden” sorusunu sormayı seviyor ve
bu da otoriteye boyun eğmediklerini gösteriyor. Haklarını bilen ve
otoriteye boyun eğmeyen bu kuşak, ilgisiz veya adaletsiz olan ile
mücadele etmeyi biliyor. McQueen’e göre Y kuşağı gerçeğin mutlak
olmadığı ve göreceli olduğu felsefesini taşıyor.
Y kuşağı hakkında bilinen en yaygın yanlış ise bencil oldukları
düşüncesi. Y kuşağının diğer kuşaklara göre daha sorgulayıcı olması
onların bencil oldukları anlamına gelmiyor. “Aksine farkındalık sahibi
olan bu kuşağın gönüllü işlere daha fazla zaman ayırdığı ve bir şeyleri
değiştirmek için çabaladığı gerçeğini inkar edemeyiz” diyor McQueen.
Y kuşağı hep bir önceki kuşak tarafından saygısız olarak
tanımlanıyor; ancak bu da doğru değil. Haddini fazlasıyla bilen Y kuşağı
saygı göstermeden önce saygının kazanılması gerektiğini düşünüyor ve bu
felsefeyle hareket ediyor.
Y kuşağı kendinden emin tavırları ile kendi kendine yeten kibirli bir
hava içinde hep. Ama McQueen, bu kibrin yanıltıcı olduğunu Y kuşağı
insanlarının çoğunlukla şikayet eden ve dünyanın kolay olmadığı
gerçeğini gören insanlardan oluştuğunu söylüyor.
Y kuşağına dair bu önyargıların daha doğrusu bilinen bu yanlışların
iyi görülmesi gerekiyor. McQueen de bu kuşağın değişime ayak uydurması,
inovatif olması, teknolojiyle iç içe olmasından ötürü dünyayla ve
insanlarla doğal bir etkileşim içinde olduklarına inanıyor. Zaten
Facebook ve Twitter gibi ağların bu kadar hayatımıza hakim olmasının bir
nedeni de bu.
Şimdilerde X kuşağından gelen kişilerin yönetici olduğu iş dünyası,
bu kuşağı anlamakta sıkıntı çekebiliyor. McQueen, bu sıkıntının
sebeplerini doğru bilinen yanlışlara bağlarken, Y kuşağının gerçekten
bugünün patronlarını zorlayıcı özelliklerinin de altını çiziyor. Bu
özelliklerden biri de bu kuşağa mensup kişilerin “güvenilir” olmaması.
Geleceği aslında çok da iyi planlayamayan Y kuşağı için gelecek;
seçeneklerle dolu bilinmeyen bir dünyayı yansıtıyor. McQueen’e göre
zaten Y kuşağı insanlarının yapacakları işler de henüz ortada değil.
Y kuşağından itaat beklemeyin!
Y kuşağının en itici özelliklerinden biri ise kendilerini çok
beğenmeleri. Mükemmel olduğunu sanan Y kuşağı insanı eleştiriyi
kabullenmekte zorlanıyor ve kendini her şeyde yetkin görüyor.
Bu kuşaktan gelen insanların diğer kötü huyu ise sabırsız olmaları.
Sürekli şikayet eden ve zor olan için uğraş vermeyen bu kuşak, popüler
kültürle iç içe büyüdüğü için hayatın kolay olmasını istiyor. Ancak
hayatın çok da kolay olmadığı gerçeği ile yüzleşince depresyon,
anksiyate, panik atak gibi sorunları sıklıkla yaşıyorlar. Bugün en
yaygın hastalığının depresyon olması da bundan kaynaklanıyor.
Bu noktada Y kuşağından çalışanlara sahip olan yöneticilere büyük iş
düşüyor. Onları hayatın heyecanlarla dolu olduğunu anlatarak sürekli
motive etmek gerekiyor. Yöneticilere, onları oldukları gibi kabul etmesi
gerektiğini salık veren McQueen, “Çalışma saatlerinde esneklik ve rahat
bir çalışma ortamı sağlayarak sonuç odaklı çalışmaya önem verilmeli”
diyor.
McQueen’e göre, son derece motive çalışan ve haksızlığa tahammül
edemeyen bu kuşaktan itaat beklemek yersiz. Gösterdiği çaba karşılığında
mutlaka takdir edilmeyi bekleyen bu insanlardan sadık ve başarılı bir
çalışan topluluğu oluşturmak istiyorsanız, McQueen’e göre yaratıcılığı
ve inovatif olmayı engelleyen yapılardan uzaklaşmalı ve insan kaynakları
stratejilerinizi hızla bu insanların çalışma disiplinine göre
değiştirmelisiniz.
Yazar: Ezgi Güler
Kaynak: http://www.bilgicagi.com
HER ARAYANA HİKMET NASİP OLMAZMIŞ, ANCAK HİKMETE ERENLER DE ONU ARAYANLARMIŞ. HİKMETİ ARAYIŞTA KAİNAT KİTABINI OKUMALI, OLMUYORSA "OKUYABİLENİ OKUMA" İLE MESAFE ALINMALI. GÜZELİ FARKETMENİN ÖLÇÜSÜDÜR, BAŞKALARI İLE PAYLAŞMA İSTEĞİ. GÜZEL BULDUĞUM OKUMALARI PAYLAŞIYORUM...
Popüler Yayınlar
-
konsept Konsept dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Anlamı kavram demektir . Konseptualizm ise kavramcılık demektir 1 ...
-
1. Kavram ve terimin tanımı: Kavram, bir nesnenin zihindeki tasarımıdır. Terim ise, kavramın dille ifade edilmesidir. Kavramı hayal...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder