Bu
grupları neye göre ayırıyoruz derseniz, doğdukları yıl ana nokta
oluyor. Her grubun karakteri, iş yapış şekli, hayattan ve gelecekten
beklentileri ve en önemlisi yaşama amaçları birbirlerinden oldukça
farklı.
Ben bugün sizlere Y kuşağından bahsedeceğim. Y Kuşağı dediğimiz kuşak
1980 ile 1999 yılları arasında doğmuş olanlar. Yani en yaşlısı 32, en
genci ise 13 yaşında. Bu grup genç, akıllı ve en önemlisi de teknolojiye
aşırı düşkün. Her biri teknoloji tutkunu. Günlerinin çok büyük bir
bölümünü medya ve iletişim teknolojileri ile etkileşim halinde geçiren
bir grup var karşımızda. Bu grubun hayatını rahat yaşaması çok çok
önemli.Teknolojiye bu aşırı düşkünlükleri, giyim tarzlarından tutunda, arkadaşlıkları ve aileleri ile olan ilişkilerini de oldukça etkiliyor. Bu grup Flip-flop, kapri pantolon ve skinny Jean giymeyi seviyor, hepsinde Iphone, Ipad, Ipod gibi apple ürünlerinin her çeşidi mevcut. Pek çoğunda yaşam amaçlarını ifade eden dövmeler bulunuyor, bu dövmeleri yaptırırken üzerinde pek düşünmüyorlar, o anda sevdikleri grup ya da hayata bakış açısını gösteren bir şekil olabiliyor.
Çalışmayı seviyorlar, araştırma yapmak hoşlarına gidiyor, kendilerine değişik gelen bir şey olduğunda hemen sahip oldukları son teknolojik ürünü kullanarak araştırma yapıyorlar ve konu hakkında her türlü detayı öğreniyorlar ancak hayatlarının sadece iş olmasını istemiyorlar, iş hayatın devamı için bir aracı. X kuşağı ise öyle değil, Y kuşağının tam tersine, çalışmak için yaşayan bir grup. Y kuşağı kendisine ait kararları kimseye bırakmak istemiyor.
Türkiye’ye baktığımızda, Türkiye İstatistik Kurumu (TUIK) verilerine göre, 20-24 yaş arasında 7 milyon kişi var ve bunların yaklaşık 2.3 milyonu çalışıyor, yani Türkiye’deki Y kuşağı artık iş dünyasında boy gösteriyor ve yaklaşık 5-10 yıl içinde ise yönetici pozisyonunda kendilerini kanıtlıyor olacaklar.
Bu grup nasıl yeni bir bilgiyi hemen öğrenmek istiyorsa, çalışırken ya da hayatını her aşamasında da otoriteye meydan okuyan bir tavra sahip ve her ne yapıyorsa biran önce yapmak ve bitirmek istiyor. Aslına bakarsanız iyi yönetildiklerinde ve ilham verildiğinde, Y kuşağı çalışanlar çok zengin bir yetenek kaynağı. Y kuşağı sahiciliğe çok önem veriyor, bu gruba hayali bir şeyler yaptıramıyorsunuz, siz onlardan bir şey istediğinizde, önce böyle bir şey olabilir mi diye internetten bir kontrol ediyor, gerçekten aklına yatarsa o konuda ilerliyor.
Y kuşağı için prestij ilk sırada. Çalışırken de teknolojiye hakim ve mobil olmak istiyorlar. Bu kişiler çalışırken paradan çok çalışma ortamı ve itibara bakıyorlar. Y kuşağı teknolojiyi çok iyi kullanan kablosuz bir nesil. Bu grup 24 saati dolu dolu yaşamak istiyor, bu doluluğu da anlamlı bir takım işlerle gerçekleştirmekten yana. Bu gruba her ne yaptırmak istiyorsanız, onlara resmin bütününü göstermeniz gerekiyor.
Bu kablosuz nesil için çok önemli olan başka bir şeyde akranlarının onayı. Bu grup için çalışma arkadaşları, okul arkadaşları, internetteki oyun arkadaşının önermediği veya onaylamadığı bir ürün / konu / proje ile Y kuşağını birleştirmek / buluşturmak çok zor. Bu grup standart olanı sevmiyor. Kendine özel olanı hemen istiyor. Gelecek zaman eklerinden hoşlanmıyor.
Bir şarkıyı mı merak etti, hemen youtube’a giriyor. Bu grup radyoyu webden dinliyor, dergiyi dijital ortamdan okuyor, alışverişi online yapmayı seviyor, sohbeti Facebook ve twitter üzerinden anlık yapmayı seviyor ve yüz yüze sohbete tercih ediyor. Sohbet ettiği insanları tanıması gerekmiyor, ortak fikir ve paylaşımlarda buluştukları anda sohbet başlıyor ve özgürce konuşma ortamı yaratılıyor, ortak konu bittikten sonra ise herkes kendi yoluna devam edebiliyor.
Hatta eğer bir konuda atışma yapılacaksa veya bir tartışma söz konusu ise bunu da twitter üzerinden anlık yapmayı ve bu tartışmayı herkesin görmesini istiyor. Bütün bunları yaparken de zevk aldığı, hoşlandığı bir ortamda çalışmak ve hızla yükselmek istiyor.
Y kuşağı gençlerin isteklerine kulak verilmezse, diğer kuşaklarla çatışma kaçınılmaz hale geliyor ve sonrasında ise iş verimliliği düşüyor. Y kuşağının dikkatini çekmek istiyorsanız mesajınızı / markanızı / iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekiyor. Girişimci ruhlu olan bu gruptan gelen fikirlere önem vermeniz ve onları desteklemeniz gerekiyor. Bu grup ,i hayatına atılırken, CEO olma ruhuyla ve amacıyla işe başlıyor, hatta bir çoğu daha okurken internet üzerinden kendi işini kuruyor.
Y kuşağı ile ilgili verebileceklerim aslında çok daha ama eminim bu bahsettiğim detaylar herkesin çevresindeki Y’leri ayırt etmesine yardımcı olmuştur. Y’ler ve onlarla konuşmak için gerçekleri söyleyin, teknolojiden anlayın ve anladığınızı gösterin, net olun ve onların dilinden konuşun.
Önümüzde bir de Z’ler var. Onlar Y’lerden daha da farklılar ve en bağlantılı (connected) kuşak onlar şuan. Onlarla iletişim kurmak neredeyse imkansız olacak pek çoğumuz için ama her şeyin bir çözümü vardır, onu da bulacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder