4 Haziran 2012 Pazartesi
Zühre Turunç
Kuşaklar olarak
belirlediğimiz jenerasyonlar dünya genelinde ekonomik ve sosyal hareketlerle
oluşmuş zaman aralıklarıdır. Müzik akımları, icatlar, yeni ilgi alanları,
siyasi gelişmeler, ekonomik ilerleme yada gerilemeler ve savaşlar kuşakların
dönemlerini oluşturup karakteristiğini belirtmektedir. Bu kuşakları belirtirken
daha çok dünya geneli olarak araştırma yapılmıştır. Henüz Türkiye için böyle
bir araştırma söz konusu değil. Yapılan araştırmaların hemen hemen hepsi
yurtdışı kaynaklıdır. Türkiye için baktığımız zaman durumlarda biraz
farklılıklar görülebiliyor. Fakat özele değil genele bakmak lazım J
Günümüze kadar genel olarak
kuşakların gelişimini incelersek;
1. Sessiz Kuşak- Savaş Kuşağı (The silent generation) (1925–1942)
İkinci dünya savaşının
yaşandığı döneme denk gelmektedir. Savaş yılları olduğu için kıtlık yaşanmakta
ve ülkelerin ekonomik durumları kötü vaziyette olduğu bir dönem. Dünya bu
durumları yaşarken de Türkiye de cumhuriyet dönemi başlamıştır. Cumhuriyetle
birlikte de ülkenin mevcut durumunda iyileşmeler söz konusu olmuş.
2. Büyük bebek patlaması kuşağı J (The baby boomers) (1942- 1964)
İkinci dünya savaşı sonrasında
gelen kuşak baby boomers’lardır. Savaş sonrası ülkelerin toparlanmasıyla
birlikte savaşta kaybedilen birçok şehitten sonra yaşanan bebek patlaması
dönemi olarak dillendirilmekte. Dünyada insan hakları çalışmaları başladığı bir
döneme gelinmiş. Türkiye de tek partili dönemden çok partili döneme geçiş ve
ihtilal yaşanmakta.
3. X kuşağı
(Baby busters) (1965–1976)
Baby boomerslardan farkı daha
gerçekçi, çalışkan ve kanaatkâr bir kuşak oluşmuş. Petrol krizleri, ekonomik
sarsıntılar, 68 kuşağı, üniversite olayları, sağ sol çatışmaları, sinema ve TV
gelişi bu döneme denk gelmekte.
4. Y Kuşağı
(Echo boom) (1977-1996)
Onlar genç, akıllı,
özgürlüklerine düşkün ve teknoloji tutkunu. Günlerinin yaklaşık 15 saati medya
be iletişim teknolojileri ile iletişim halinde geçiyor. Körfez savaşı, 11
Eylül, Irak savaşı, internet, küreselleşen dünya, ipad, cep telefonu, google,
msn daha sayılabilecek bir sürü gelişme. X kuşağından sonra Y’ler ve Z’leri
takip etmek zor olacak gibi duruyor J
5. Z Kuşağı (Milenyum Kuşağı) (1995 - 2003): Çok küçük bir ara kuşak.
1990'ların ortalarında ortaya çıkan İnternet, onlar için bir kilometre taşı.
Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu, hız seven, esnek bir çalışma ortamı
arayan kendilerine güvenli bir kuşak. Z'lere çok yakın özellikler taşıyorlar.
Henüz iş dünyasında Z kuşağı üyelerine pek rastlamasak da çok değil birkaç yıl
içinde
onlarda söz sahibi olacaklar.
Teknolojik gelişmelere nasıl ayak uydurmakta güçlük çekiyorsak Z kuşağı içinde
bu durum geçerli olacak. En büyük gelişmeleri sosyal medya olgusunun oluşmuş ve
yerleşmeye başlamış olması. Twitter, Linkedin, Facebook vs. Her şeyin internet
üzerinden halledildiği bir dönem.
Y KUŞAĞI
Y Kuşağını detaylı inceleme
taraftarıyım. Çünkü şirketlerin ileriye götürmeye devam edecek nesil J
Özgürlükçü, heyecanlı,
enerjisi, özgüvenleri ve beklentileri yüksek bir jenerasyon. Y kuşağı
çalışanlarınızla iş hedeflerinizi net olarak gösterip sonucunda nereye
ulaşacağını belirtirseniz sonuçta mükemmel olacaktır. Çok hevesli ve her şeyi
çok çabuk öğrenmeye çalışıyorlar. Teknoloji en büyük destekçileri. Y kuşağı
çalışanlarının motivasyonunu yüksek tuttuğunuz zaman çok çalışan ve arkasından
başarıyı getiren personel elde edersiniz. Y kuşağı için yapmanız gereken tek
şey doğru yönlendirme!!! En basit işte
bile takdir beklentisi söz konusu. Ufak tefek jestlerle takdir ettiğiniz zaman
birkaç güzel sözle bile işlerine biraz daha sıkı sarılmalarını sağlamış
olursunuz.
Her şeyden çabuk sıkılabilen
bir yapıya sahip. Bu yüzdende onlara varlıklarını hissettirmeniz gerekiyor.
Kurum içinde gerçekten bir yerleri olduğunu anladıkları zaman üstesinden
gelemeyecekleri iş yoktur. Y kuşağı farkındalık sahibidir. Bir şeylerin
değişebileceğine inanıp değiştirmek için çaba sarf ederler.
Y kuşağının bir başka ayırt
edici özelliği de rotasyona olumlu bakıyor olması. Sürekli aynı departmanda
çalışıyor olmak, aynı işi yapmak onlar için belli zaman sonra sıkıcı bir hale
geliyor ve dikkatleri dağılabiliyor.
Rotasyon onlara göre risk değil, yeni hedefler yeni heyecanlar demek…
Yanlış bilinenin doğrusu Y
kuşağı için ücret önemli değil kendini güvende hissedebileceği kurumsal bir
firmada çalışmak istiyor. Daha sonra zaten çalışmalarının karşılıklarına
ulaşabileceklerinin bilincindeler. Y kuşağı için işveren markası çok önemli.
Çünkü bu kuşak personeller çalıştıkları iş yerini kendileri seçme taraftarı. İş
yerleri onları değil J Türkiye’nin en iyi şirketleri araştırması ile tercih edilen şirketler
karşılaştırıldığında da bu tutumumuzun doğruluğu kanıtlanmış oluyor. Benimde
tercihlerim arasında olan Turkcell, THY; Mercedes, Unilever, Coca Cola,
Garanti, Koç Holding vs. Y kuşağının hedefleri arasında. Y kuşağı kariyer
imkânı sunan şirketleri tercih ediyorlar. Onlara göre yeni bilgilerle
kendilerini güncelleyen çalışan olmak önemli. Şirket içi eğitim veren
şirketlerde de çalışmaya da daha ılımlı bakıyorlar. Set Godin’in Şubat ayında
İstanbul da gerçekleştirdiği “Görünmez mi, dikkat
çekici mi?” başlıklı konferansında dediği gibi “İnsanların
hayallerine dokunursanız size sadık kalırlar”…
Y kuşağı tartışmacıdır. Bilgi
olduğu gibi kabul etmek yerine neden? Niçin?’i sorgularlar. Ve sonuçlar bazen
onları tatmin etmeyebilir. Y kuşağı araştırmacıdır. Ör. Mülakat öncesinde firma
hakkında ve biliniyorsa mülakatçı hakkında araştırmalar yapıp hazırlıklı
gidiyor. Şirketin cirosu, yeni yatırımları, kurum kültürü vs... Y kuşağı iş
görüşmesi sonucunda geri dönüş isteyen bir kuşak, olumlu ya da olumsuz geri
bildirim yaptığınız takdirde firmanız onlar için bir adım daha öne geçer. Geri
bildirim alamadıkları firmalar ise onlar için önemini yitirir.
Y kuşağı otoriter ast-üst
ilişkisinden çok yatay iletişim kullanmayı daha uygun görüyorlar. Çünkü özgür
düşünceye önem veriyorlar. Takım çalışmalarının ön planda olduğu, herkesin
düşüncelerinin önemsenip dikkate alındığı çalışma ortamı ise sahip olmak
istedikleri şey.
Bu onların daha verimli
çalışmasını sağlayabilecekleri bir düzen.
Y kuşağı bilinçli
tüketicilerden oluşmakta. Hayattan zevk alarak yaşamayı tercih ediyorlar. İş ve
sosyal hayatı dengeli yaşamayı seviyorlar. X kuşağı gibi işkolik değiller. İş
ve özel yaşam arasında denge sağlamaya çalışıyorlar.
Son olarak Y kuşağı ben
böyleyim der ve kendilerini oldukları gibi kabul etmenizi beklerler. Kişiliklerinden
ve prensiplerinden ödün vermezler J
Haziran 2012
Zühre Turunç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder