NOT: Metindeki bir çok başlık altında açıklama yoktur. Bunlar için yukarıdaki kitabın aslına bakınız.
Ana Sayfa:
www.anayasa.gen.tr
I. Demokrasi
Teorileri.............................................................................................................
112
A.
Normatif Demokrasi
Teorisi.........................................................................................
112
B.
Ampirik Demokrasi
Teorisi..........................................................................................
113
II. Egemenliğin
Kullanılması Bakımından Demokrasi
Tipleri................................................ 115
A.
Doğrudan
Demokrasi....................................................................................................
115
B.
Temsilî
Demokrasi........................................................................................................
117
C.
Yarı-Doğrudan
Demokrasi............................................................................................
120
1.
Referandum...............................................................................................................
120
2. Halk
Vetosu...............................................................................................................
122
3. Halk
Teşebbüsü..........................................................................................................
123
4. Temsilcilerin
Azli......................................................................................................
123
Bu bölümde sırasıyla “demokrasi teorileri”ni ve
“egemenliğin kullanılmasına göre demokrasi tipleri”ni göreceğiz.
I. Demokrasİ Teorİlerİ[1]
Demokrasi, iki değişik anlamda tanımlanmakta ve buna
paralel olarak iki değişik demokrasi teorisinden
bahsedilmektedir: Normatif ve ampirik demokrasi teorisi.
A. Normatif Demokrasi Teorisi
Normatif demokrasi teorisi,
demokrasiyi sözlük anlamından hareketle tanımlar. Demokrasi eski Yunanca “halk”
anlamına gelen demos
ve “yönetmek” anlamına gelen
kratein sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve bu anlamıyla “halkın
yönetimi” demektir[2].
Demokrasi sadece “halk tarafından yönetim” olarak değil, “halk için yönetim”
olarak da tanımlanmalıdır. O hâlde bu anlamda demokrasi, Abraham Lincoln’ün meşhur
ifadesiyle “halkın, halk tarafından, halk için yönetimi (government of the
people, by the people, for the people)” olarak tanımlanabilir[3].
Normatif anlamda demokrasi, bir ideali, bir olması gerekeni
yansıtır. Bu anlamda bir rejimin demokratik olabilmesi için, halkın bütününün
arzularına tam olarak uyması gerekir. Arend Lijphart’ın gözlemlediği
gibi, “böylesine halkın eğilimlerine tam olarak uyan bir yönetim hiçbir zaman
olmamıştır ve belki de hiç olmayacaktır”[4].
Normatif anlamda demokrasi, demokratik rejimlerin ulaşmayı düşledikleri bir
idealden başka bir şey değildir. Şüphesiz bu ideal reddedilemez; ancak,
demokrasilerin bu idealle tanımlanması doğru olmaz. Zira demokrasi bu şekilde
tanımlanırsa, yeryüzünde demokratik rejim kalmaz. O nedenle bir de ampirik
demokrasi teorisi ortaya atılmıştır.
B. Ampirik Demokrasi Teorisi
Ampirik demokrasi teorisi ise,
ideal anlamda demokrasiyi değil, “bu ideale kaba taslak yaklaşan... gerçek
demokrasiler”i[5]
esas alır. Demokrasinin tanımı konusunda “olması gereken”e değil, “olan”a bakar.
Demokratik olarak kabul edilen mevcut rejimlerin ortak özelliklerinin neler
olduğunu ortaya koymaya çalışır. Bu tür demokratik rejimlerin özelliği, “tam bir
demokratik duyarlılık değil, nispeten çokça bir yurttaş gurubunun uzun bir zaman
boyunca arzularına cevap verebilmesidir”[6].
Robert Dahl, bu tür rejimlere, onları ideal demokrasilerden ayırt etmek için,
“poliarşi (polyarchy)” ismini vermektedir[7].
İşte nispeten çokça bir yurttaş gurubunun uzun bir zaman boyunca arzularına
cevap verebilen rejimlerin ortak özellikleri olarak şu altı özellik veya şart
ortaya konabilir:
1. Etkin Siyasal
Makamlar
Seçimle İş Başına Gelmelidir.-
Bir siyasal
2. Seçimler Düzenli
Aralıklarla Tekrarlanmalıdır.- Etkin
siyasal makamları belirlemek için yapılan se
3. Seçimler Serbest
Olmalıdır
.-
Etkin siyasal makamları belirl
4. Birden Çok Siyasal
Parti
Var Olmalıdır.-
Etkin siyasal
5. Muhalefetin İktidar
Olma Şansı Mevcut Olmalıdır.-
Etkin siyasal
6. Temel Kamu Hakları
Tanınmış ve Güvence Altına Alınmış Olmalıdır.-
Etkin siyasal makamları belirl
İşte ampirik demokrasi teorisine göre, bu altı şartı
yerine getiren bir siyasal rejimi demokratik olarak kabul edebiliriz. Şüphesiz
bu altı şart oldukça basit ve ilkel şartlar olarak görülebilir. Gerçekten de
sıradan bir demokrasi, bu şartlardan çok daha fazla niteliklere sahiptir. Ancak
unutulmamalıdır ki, yukarıdaki altı şart, demokrasinin “vazgeçilmez şartları”,
“minimum şartları”dır. Dünyamızda bu altı “basit” şartı İkinci Dünya Savaşından
bu yana kesintisiz[9]
olarak yerine getirebilmeyi başarabilmiş sadece 21 ülke vardır. Arend
Lijphart’ın tespitlerine göre bu ülkeler şunlardır: Almanya, Amerika
Birleşik Devletleri, Avustralya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık,
Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsrail, İsveç, İsviçre,
İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, Yeni Zelanda[10].
KUTU 10.1:
Çoğunlukçu Demokrasi Anlayışı.-
“Çoğunlukçu demokrasi” veya “mutlak demokrasi (démoc-ratie absolue)”
anlayışı, “çoğunluk prensibi
(principe majoritaire)”ne dayanır.
Çoğunluk prensibi şu iki önermeyle özetlenebilir: “Devlet, halkın
çoğunluğunun iradesine göre yönetilmelidir” ve “çoğunluğun kararı, her şeyin
üstündedir”. Bu anlayışa göre, çoğunluğun yönetme hakkı mutlaktır; bu hak
düşüncelerle sınırlandırılmamalıdır. Çoğunlukçu demokrasi anlayışı,
çoğunluğun kararını sınırlandırıcı etkiye sahip azınlık hakları, kuvvetler
ayrılığı, çift meclis sistemi, kanunların yargısal denetimi, gibi kavram ve
kurumlarla sınırlandırılmamalıdır (Kapani,
Kamu Hürriyetleri, op. cit., s.169-172; Özbudun, Türk Anayasa
Hukuku, op. cit., s.35; Arsel, op. cit., s.69-72; Vedel,
op. cit., s.28, 192; Pactet, op. cit., s.88; Özbudun, Türk
Anayasa Hukuku, op. cit., s.34).
|
|
KUTU 10.2:
Çoğulcu Demokrasi Anlayışı.-
“Çoğulcu (plüralist) demokrasi anlayışı
” veya “sınırlı demokrasi (démocratie
limitée)”, toplumun çoğunluk tarafından yönetileceği düşüncesini
reddetmez; ama çoğunluğun yönetim hakkının azınlığın temel haklarıyla
sınırlı olduğunu savunur. Bu anlayışa göre, bugünün azınlığının yarın
çoğunluk hâline gelme hakkı vardır. Çoğunluk, başta bu hak olmak üzere,
azınlığın temel hak ve özgürlüklerine saygı göstermek zorundadır
(Kapani, Kamu Hürriyetleri, op. cit.,
s.172-173; Özbudun, Türk Anayasa
Hukuku, op. cit., s.35).
|
Kanımızca demokrasi, ampirik teorinin şartlarından hareket
edilerek tanımlanmalıdır. Buna göre demokrasiyi, yukarıdaki altı şartı yerine
getiren rejim olarak tanımlayabiliriz. Yani demokrasi, etkin siyasal
makamların, düzenli aralıklarla tekrarlanan, birden fazla siyasal partinin
katıldığı, muhalefetin iktidar olma şansına sahip olduğu serbest seçimlerle
belirlendiği ve temel kamu haklarının tanınmış ve güvence altına alınmış olduğu
bir rejimdir.
II. Egemenliğin Kullanılması Bakımından Demokrasi Tipleri
Egemenliğin kullanılması bakımından demokrasinin üç ayrı
uygulama biçimi (modes d’exercice de la souveraineté)” vardır. “Doğrudan
demokrasi”, “temsilî demokrasi” ve “yarı-doğrudan demokrasi”. İlkinde halk
egemenliğini bizzat kullanır. İkincisinde halk, egemenliğini temsilcileri
aracılığıyla kullanır. Yarı-doğrudan demokraside ise, egemenliğin kullanımı,
halk ile temsilcileri arasında paylaştırılır.
ŞEMA
10.1: Egemenliğin Kullanılması Bakımından Demokrasi Tipleri
|
||
|
|
|
Doğrudan
Demokrasi
Örnekler:
Eski Yunan, İsciçre’nin Glaris,
Unterwald, Appenzell Kantonları)
Kökeni:
Halk Egemenliği ve
Egemenliğin Devredilmezliği
Teorisi
|
Temsilî
Demokrasi
Örnekler:
Almanya, İngiltere, Türkiye, Japonya, ABD, Hollanda, vb.
Kökeni:
Millî Egemenlik Teorisi
İlkeleri:
1. Temsili Vekâlet İlkesi
2. Bütün Milletin Temsili İlkesi
3. Emredici Vekâlet Yasağı
4. Azil Yasağı
|
Yarı-Doğrudan
Demokrasi
Örnekler:
İsviçre, İtalya
Araçları:
1. Referandum
2. Halk Vetosu
3. Halk Teşebbüsü
4. Temsilcilerin Azli
|
A. Doğrudan demokrasi [11]
Tanım.- “Doğrudan hükûmet (gouvernement direct)”
de denilen “doğrudan demokrasi (direct democracy, démocratie directe)”,
halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi tipidir[12].
Doğrudan demokraside devlet için gerekli olan bütün kararlar, yurttaşlar
topluluğu tarafından aracısız ve temsilcisiz olarak bizzat alınırlar[13].
Doğrudan demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesini öngörmektedir.
Dolayısıyla doğrudan demokrasi sistemi, demokrasinin ideal anlamına en yakın
olan sistemdir.
Eski Yunan:
Ecclessia[14]
.- Doğrudan demokrasiye antik çağda Yunan sitelerinde rastlanır. Bu
sitelerde vatandaşlar, “agora” veya “forum” denen bir meydanda toplanır. Bu şekilde oluşan ec
İsviçre
:
Landsgemeinde
[17].-
Günümüzde doğrudan demokrasi sadece İsviçre’nin bir küçük dağ kantonunda ve
dört yarım-kantonunda uygulanmaktadır. Bunlar Glaris Kantonu ile Aşağı ve Yukarı
Unterwald, İç ve Dış Appenzell
Teorik Kökeni[21].-
Doğrudan demokrasi sistemi, teorik olarak “halk egemenliği teorisi”ne
dayanmaktadır. Halk egemenliği teorisi de, Rousseau’nun “sosyal sözleşme”
Pratik İmkânsızlık.-
Doğrudan demokrasi, demokrasi idealine en yakın sistemdir. Ne var ki,
günümüzde pratik güçlükler nedeniyle uygulanması imkansızdır. Milyonlarca
kişiden oluşmuş bir devletin halkını bir meydanda toplamak mümkün değildir.
O nedenle doğrudan demokrasi bugün için tarihsel ve ütopik bir değere
sahiptir.
|
|
KUTU 10.3:
İnternet,
Doğrudan Demokrasiyi Mümkün
Kılabilir mi?- Acaba internet sayesinde, vatandaşların oylarını
kullanabilmesi için bir meydanda toplanmalarına veya sandık başına
gitmelerine gerek kalmayacak mıdır? Diğer bir ifadeyle, internet, doğrudan
demokrasinin “agora”sının, “forum”unun, yerini alabilecek
midir? Kısacası “internet demokrasisi”, “web demokrasisi” veya “online
demokrasi” mümkün müdür? Teknik olarak insanların oylarını internet
aracılığıyla kullanması mümkün olabilir; ancak ortada bir sorun var: Bu
usûlde “gizli oy” ilkesinin sağlanması mümkün değildir. Bununla birlikte
internet etkili bir siyasal katılma aracıdır. İnternetin demokrasi üzerinde
yaygınlaştırıcı ve geliştirici bir etkisi olabilir. Ancak bu anlamda
internet ile demokrasi arasındaki bağ, anayasa hukukunun değil, siyaset
biliminin alanına girer (Siyaset bilimi açısından bu konu hakkında yapılan
bir çalışma için bkz. Sertaç Serdar, “İnternet Demokrasisi”, Bilgi ve
Toplum, 1999, Sayı 2, s.9-16).
|
B. temsilî demokrasi [25]
Tanım.- “Temsilî hükûmet (representative
government, gouvernement représentatif)” de denilen “temsili demokrasi (démocratie
représentative)”, halkın egemenliğini kendi seçtiği temsilcileri aracılı
“Saf Temsilî Demokrasi”.-
Referandum gibi araçlarla halkın yönetime doğrudan doğruya katılmasının mümkün
olmadığı temsilî sistemlere “saf temsilî demokrasi (démocr
Teorik Kökeni: Millî Egemenlik İlkesi.- Temsilî
demokrasi sistemi teorik olarak “millî egemenlik teorisi”ne dayanmaktadır[29].
Zira, yukarıda altıncı bölümde gördüğümüz gibi, millet ke
Temsil Kavramı.- Temsil kavramı
başlangıçta özel hukukta ortaya çıkmış, daha sonra anayasa hukukuna geçmiştir.
Siyasal alana uygulanması sonucu, millet, “temsil olun
Millet ile Temsilcileri Arasındaki İlişkinin Hukukî
Niteliği[34].-
Millet ile temsilcileri arasında bir “temsil” ilişkisi vardır.
Peki ama bu “temsil” ne tür temsildir? Bu temsil ilişkisinin hukukî niteliği
nedir? Anayasa hukuku teorisyenleri temsilî demokrasilerde millet ile
temsilcileri arasındaki ilişk
Emredici Vekâlet
Teorisi
[36].-
Temsilî hükûmet sistemlerinde ilk zamanlarda, seçmenler ile
temsilcileri arasındaki ilişkinin emredici nitelikte bir vek
Temsilî Vekâlet
Teorisi
[48].-
1789 Fransız İhtilalinden bu yana temsilî sistemlerde, milletvekilleri
ile millet arasındaki ilişkinin niteliği konusunda “emredici vekâlet teorisi”
değil, “temsilî vekâlet teorisi (théorie du mandat représentatif)”
geçerlidir. Temsilî vekâlet teorisine göre de, millet ile milletvekilleri
arasındaki ilişki temelde bir vekâlet ilişkisidir. Ancak bu vekâlet, siyasal
nitelikte bir vekalettir ve özel hukuktaki vekâletten birçok bakımından
farklıdır. Temsilî vekâletin başlıca özellikleri şunlardır:
C. Yarı-Doğrudan Demokrasi [57]
Tanım.- “Yarı-doğrudan hükûmet (gouvernement
semi-direct)” de denilen “yarı-doğrudan demokrasi (démocratie semi-directe)”,
egemenliğin kullanılmasının halk ile temsilcileri arasında paylaştırıldığı
demokrasi tipidir. Yarı-doğrudan demokrasi, temsilî demokrasi ile doğrudan
demokrasinin bir bileşimidir[58].
Yarı-doğrudan demokrasi sisteminde egemenliğin kullanımı esasen halkın seçtiği
temsilcilere verilmiştir[59].
Ancak bazı durumlarda, referandum gibi araçlarla seçmenler de egemenliğin
kullanılmasına doğrudan doğruya katılırlar[60].
Bu bakımdan yarı-doğrudan demokrasi temelde bir temsilî demokrasidir[61].
O hâlde yarı-doğrudan demokrasi, halkın egemenliğin kullanılmasına zaman zaman
doğrudan doğruya katılabildiği bir temsilî demokrasidir. Bu nedenle,
“yarı-doğrudan demokrasi” terimi yerine “yarı-temsilî demokrasi” teriminin
kullanılması daha mantıklıdır. Ne var ki, “yarı-doğrudan demokrasi” tabiri
yerleşmiştir. Biz de bu tabiri kullanacağız.
Yarı-doğrudan
demokraside halk, “referandum”, “halk vetosu”, “halk teşebbüsü” ve
“temsilcilerin azli” araçlarıyla egemenliğin kullanılmasına doğrudan
doğruya katılır. Şimdi yarı-doğrudan demokrasinin araçlarını görelim.
1. Referandum [62]
Referandum (halkoylaması) en kısa
tanımıyla, parlâmento tarafından kabul edilen veya edilecek olan bir kanun
metninin halkın onayına sunulmasıdır[63].
Referandumun değişik çeşitleri vardır. Şimdi bunları görelim.
ŞEMA
10.2: Referandum
Çeşitleri
|
|||||
|
|
||||
Bağlayıcılığı
Bakımından
|
Başvuruluşu Bakımından
|
Konuları Bakımından
|
|||
|
|
|
|
|
|
İstişarî
|
Tasdikî
|
İhtiyarî
|
Mecburî
|
Kurucu
|
Teşriî
|
a) Bağlayıcılığı Bakımından.- Referandumda seçmenler
tarafından verilen cevabın hukuken bağlayıcı olup olmamasına göre referandumlar,
“istişarî referandum” ve “tasdikî referandum” olmak üzere ikiye ayrılır.
aa) İstişarî Referandum
[64].-
“İstişarî referandum” veya “danışma referandumu
bb) Tasdikî
Referandum
[69].-
“Onay referandumu (référandum de ratifi-cation)”[70]
veya “karar referan
a) Başvuruluşu Bakımından.- Referandumlar
başvuruluşlarındaki usûl bakımından “mecburî” ve “ihtiyarî” olmak üzere ikiye
ayrılmaktadırlar.
aa) Mecburî
Referandum
[72].-
“Mecburî referandum (référandum obli-gatoire)”, bazı konularda ana
bb) İhtiyarî
Referandum
[73].-
“İhtiyarî referandum (référandum facul-tatif)”, belli makamların is
c) Konuları Bakımından.-
Referandumlar konuları bakımından “kurucu referandum” ve “teşriî
referandumu” olmak üzere ikiye ayrılmaktadırlar.
aa)
Kurucu Referandum[74].-
“Kurucu referandum (référandum consti-tuant)”, yeni bir anayasanın
kabul edilmesi veya mevcut bir an
bb)
Teşriî Referandum
[76].-
“Yasama referandumu” veya “teşriî referandum (r
2. Halk Vetosu[77]
“Halk vetosu
(veto populaire)”, parlâmento
tarafından usûlüne uygun olarak kabul edilen kanunun halkın inisiyatifiyle d
3. Halk Teşebbüsü [82]
Referandum ve halk vetosu istenmeyen kanunu engelleyebilir;
ama halkın istediği kanunun çıkmasını sağlayamaz. İşte halkın istediği, ama
parlâmentonun çıkarmaya yanaşmadığı kanunun çıkarılmasını sağlayıcı
yarı-doğrudan demokrasi aracı “halk teşebbüsü (in
4. Temsilcilerin Azli [86]
“Temsilcilerin azli (révocation des élus)”, halkın
çalışmasından memnun kalmadığı temsilcilerini görevden almasına imkân veren bir
usûldür. Bu usûlde, temsilcisinden memnun kalmayan seçmenler, temsilcinin
görevden alınması ve yerine yeni birisinin seçilmesini k
a) Recall[87].-
Recall
,
bir bireysel azil usûlüdür ve Amerika Birleşik Devletlerinin
bazı eyaletlerinde uygulanmaktadır[88].
Recall sadece temsilciler için değil, bazı kamu görevlileri, hatta
yargıçlar için de uygulanabilecek bir usûldür. Bu usûl iki aşamalıdır. Birinci
aşama teklif aşamasıdır. Bir temsilci hakkında recall usûlünün
başlatılabilmesi için teklifin belli süre içinde (örneğ
b)
Abberufungsrecht
[92].-
“Abberufungsrecht
(azil hakkı)”, bir kolektif azil usûlüdür ve İsviçre’nin bazı Kantonlarında (Berne,
Arguvie, Schaffouse, Thurgovie, Soleure, Lucerne, vs.)[93]
Kanton meclisleri düzeyinde uygulanmaktadır. Bu usûlde, sadece bir iki temsilci
değil, temsilcilerin bütünü, yani kanton meclisinin tamamı görevden alınmaktadır[94].
Bu nedenle bu usûle, “meclisin halk tarafından feshi” usûlü de denebilir[95].
Abberufungsrecht usûlü şöyle işler: Yasama dön
KUTU 10.4:
Militan Demokrasi
(Militant Democracy, Fighting
Democracy).- Bu anlayışa göre, demokrasi de kendini savunmak zorundadır.
Militan demokrasi, kendi değerlerini korumak için siyasî ifade hürriyetine
ve siyasî örgütlenme hakkına sınırlama getiren demokrasilerdir. Bu konuda
Türkçe’deki temel eser şudur: Yusuf Şevki Hakyemez, Militan Demokrasi
Anlayışı, Ankara, Seçkin Yayınları, 2000 (yukarıdaki tanım için bkz.
Ibid., s.32-33).
|
|
KUTU 10.5:
Arrow Problemi: Demokrasi Mümkün Müdür?-
Kenneth Arrow’a göre, en az üç kişiden oluşan ve siyasî tercihlerin
üç ve üçten fazla olduğu bir toplumda demokratik çoğunluğun sağlanması
mümkün değildir. Örneğin üç kişiden (X, Y, Z) oluşan ve üç tercihin (A, B,
C) bulunduğu bir toplulukta, X kişisi A’yı B’ye ve B’yi C’ye; Y
kişisi B’yi C’ye ve C’yi A’ya; ve Z kişisi C’yi A’ya ve A’yı B’ye
tercih etmiş olsun. Bu durumda, bir çoğunluk A’yı B’yi; bir çoğunluk B’yi
C’ye ve bir çoğunluk da C’yi A’ya tercih etmektedir. Her üç çoğunluk da
birbirine eşittir. Böyle bir durumda demokratik olarak bir karar alınamaz
(Erdoğan, Anayasal
Demokrasi, op. cit., s.198-200).
|
DAHA FAZLASI İÇİN
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı (Çev.
Deniz Baykal), Ankara, Ankara, Siyasî İlimler Türk Derneği Yayınları,
Tarihsiz.
Giovanni Sartori, Demokrasi Teorisine Geri
Dönüş, (Çev. Tunçer Karamustafaoğlu ve Mehmet Turhan), Ankara, Yetkin
Yayınları, 1993.
Robert A. Dahl, Demokrasi ve Eleştirileri
(Çev. Levent Köker), Ankara, Yetkin Yayınları, 1996.
Herry B. Mayo,
Demokratik Teoriye Giriş (Çev. Emre Kongar), Ankara,
Siyasî İlimler Türk
Derneği Yl, 1964.
Arend Lijphart, Çağdaş Demokrasiler (Çev.
E.Özbudun ve E.Onulduran), Ankara, Yetkin Yayınları, Tarihsiz (1996), s.1-2,
23-28.
ANAHTAR TERİMLER
Abberufungsrecht
Agora
Ampirik demokrasi teorisi
Appenzell
Azil yasağı
Bütün milletin temsili ilkesi
Çoğulcu demokrasi anlayışı
Çoğunluk prensibi
Çoğunlukçu demokrasi anlayışı
Dahl
Danışma referandumu
Demokrasi tipleri
Demokrasi teorileri
Demos
Doğrudan demokrasi
Ecclessia
Egemenliğin devredilmezliği
Emredici vekâlet teorisi
Emredici vekâlet yasağı
|
Eski Yunan
Forum
Glaris
Government of the people, by the people,
for the people
Halk teşebbüsü
Halk vetosu
Halkoylaması
İhtiyarî referandum
İnternet demokrasisi
İstişarî referandum
İsviçre’de doğrudan demokrasi
Kolektif vekâlet
Kratein
Kurucu referandum
Landsgemeinde
Lijphart
Lincoln
Mecburî referandum
Mutlak demokrasi
|
Normatif demokrasi teorisi
Poliarşi
Recall
Referandum
Saf temsilî demokrasi
Sınırlı demokrasi
Tasdikî referandum
Temsil ilişkisi
Temsil kavramı
Temsilcilerin azli
Temsilî demokrasi
Temsilî demokrasinin ilkeleri
Temsilî vekâlet teorisi
Teşriî referandum
Unterwald
Vekâlet ilişkisi
Yarı-doğrudan demokrasi
Yasama referandumu
Yazılı direktifler
|
[1].
Giovanni Sartori, Demokrasi Kuramı (Çev. Deniz Baykal), Ankara,
Ankara, Siyasî İlimler Türk Derneği Yayınları, Tarihsiz; Giovanni Sartori,
Demokrasi Teorisine Geri Dönüş, (Çev. Tunçer Karamustafaoğlu ve
Mehmet Turhan), Ankara, Yetkin Yayınları, 1993; Robert A. Dahl, Demokrasi
ve Eleştirileri (Çev. Levent Köker), Ankara, Yetkin Yayınları, 1996;
Herry B. Mayo, Demokratik Teoriye Giriş (Çev. Emre Kongar),
Ankara, Siyasî İlimler Türk Derneği Yayınları, 1964; Arend Lijphart,
Çağdaş Demokrasiler (Çev. Ergun Özbudun ve Ersin Onulduran), Ankara,
Yetkin Yayınları, Tarihsiz (1996), s.1-2, 23-28.
[2].
Erdoğan, Anayasal Demokrasi, op. cit., s.195.
[3].
Lijphart, op. cit., s.1; Erdoğan, Anayasal Demokrasi, op. cit.,
s.195.
[4].
Lijphart, op. cit., s.1.
[5].
Ibid.
[6].
Ibid.
[7].
Robert A. Dahl
, Polyarchy: Participation and Opposition,
New Haven, Yale University Press, 1971. Dahl’e göre, makul ölçüde
duyarlı bir demokraside en az şu sekiz kurumsal garantinin olması gerekir:
(1) Örgüt kurma ve bunlara katılma hürriyeti, (2) ifade hürriyeti, (3) oy
verme hakkı, (4) kamu görevlerine getirilme hakkı, (5) siyasal liderlerin
seçmen tercihini kazanmak için yarışabilme hakkı, (6) değişik haber alma
kaynaklarının varlığı, (7) serbest ve âdil seçimler, (8) hükûmet
politikalarını oylara ve diğer tercih belirtilerine dayandırmak için gerekli
kurumların bulunması (Ibid., s.3).
[8].
Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, op. cit., s.87.
[9]. Bu
altı şarta Arend Lijphart bir de ek şart eklemiştir. Bu ek şart “sistemin
uzun bir dönem itibarıyla vatandaşların isteklerine karşı makul ölçüde
duyarlı olması gereğidir”. Lijphart’a göre, demokratik yönetimin, yaklaşık
İkinci Dünya Savaşının sonundan bu yana kesintisiz olarak süregelmesi
gerekir (Lijphart
, op. cit., s.23).
[10].
Lijphart, op. cit., s.24.
[11].
Laferrière, op. cit., s.386-389;
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.83-85; Duguit, Traité, op. cit.,
s.615-638; Vedel, op. cit., s.132-133; Prélot ve Boulouis, op. cit.,
s.82-86; Burdeau, Traité, op. cit., c.V, s.168-170; Favoreu et
al., op. cit., s.529; Zoller, op. cit., s.352; Hague,
Harrop ve Breslin, op. cit., s.20-21.
[12].
Laferrière, op. cit., s.886; Vedel, op. cit., s.133; Debbasch
et al., op. cit., s.45; Pactet, op. cit., s.90.
[13].
Laferrière, op. cit., s.886.
[14].
Laferrière, op. cit., s.387; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.83; Hague, Harrop ve Breslin, op. cit., s.21;
[15].
Laferrière, op. cit., s.387; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.83.
[16].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.83.
[17].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.83-85; Laferrière, op. cit.,
s.387-389; Zoller, op. cit., s.352; Prélot ve Boulouis, op. cit.,
s.82-84; Gicquel, op. cit., s.100; İsviçre hakkında bkz. Maurice
Batelli, Les institutions de démocratie directe, Paris, Sirey, 1933;
P. Gaudement, “Les ‘Landsgemeinde’, survivance de la démocratie
directe”, Pouvoirs, 1989, no 51, s.127 vd.
[18].
Prélot ve Boulouis, op. cit., s.84. Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.83. 1928’e kadar Uri’de de doğrudan demokrasi uygulanıyordu (Prélot ve
Boulouis, op. cit., s.84). Uri’deki Landsgemeinde 1928’de
kaldırılmıştır (Duguit, Traité, op. cit., s.618).
[19]. Bu
Landsgemeinde’ların kökeni 1200’lere kadar uzanır. İlk
Landsgemeinde 1240’ta Schwytz Kantonunda kurulmuştur (Barthélemy ve
Duez, op. cit., s.84).
[20].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.85.
[21].
Esmein, op. cit., s.1928, s.436-437; Jeanneau, op. cit.,
s.30-331; Slobodan Milacic, Droit constitutionnel et institutions
politiques, Bordeaux, Librairie Montaigne (Cours polycopiés),
1990-1991, s., s.65-70; Cadart, op. cit., c.I, s.190; Vedel,
op. cit., s.131; Pactet, op. cit., s.90.
[22].
Cadart, op. cit., c.I, s.191.
[23].
Rousseau, Toplum Sözleşmesi, II, 1; III, 15, (Çev. Günyol, op. cit.,
s.35, 108-113).
[24].
Cadoux, op. cit., c.I, s.291; Cadart, op. cit., c.I, s.191.
[25].
Laferrière, op. cit., s.389-429; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.86-111; Debbasch, op. cit., s.43-50; Duguit, Traité, op. cit.,
s.638-650; Pactet, op. cit., s.90-91; Prélot ve Boulouis, op. cit.,
s.86-87; Vedel, op. cit., s.133-136; Favoreu et al., op. cit.,
s.527-528; Chagnollaud, op. cit., s.107-112; Zoller, op. cit.,
s.353-363; Gicquel, op. cit., s.99-112; Hague, Harrop ve Breslin,
op. cit., s.22.
[26].
Barthélemy ve Duez, Ibid., s.op. cit., s.80.
[27].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.80; Vedel, op. cit., s.133.
[28].
Laferrière, op. cit., s.391.
[29].
Cadart, op. cit., c.I, s.191; Cadoux, op. cit., c.I, s.290;
Vedel, op. cit., s.131.
[30].
Cadart, op. cit., c.I, s.191; Cadoux, op. cit., c.I, s.290;
Vedel, op. cit., s.131.
[31].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.87.
[32].
Vedel, op. cit., s.134.
[33].
Laferrière, op. cit., s.399-400.
[34].
Ibid.
[35].
Laferrière, op. cit., s.400.
[36].
Laferrière, op. cit., s.401-402; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.91-103; Milacic, op. cit., s.78-82; Vedel, op. cit., s.135;
Esmein, op. cit., s.52-53; Fabre, op. cit., s.214-217.
[37].
Laferrière, op. cit., s.401; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.91.
[38].
Laferrière, op. cit., s.401-402; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.91-92.
[39].
Laferrière, op. cit., s.401; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.92; Milacic, op. cit., s.78.
[40].
Laferrière, op. cit., s.402; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.92.
[41].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.92.
[42].
Laferrière, op. cit., s.402; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.92.
[43].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.92-93; Laferrière, op. cit.,
s.402.
[44].
Fransa’da emredici vekâlet, 24 Ocak 1789 ve 23 Haziran 1789 tarihli
règlementlar emredici vekaleti ortadan kaldırıyorlardı.
[45].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.92.
[46].
Gürbüz, Anayasalar, op. cit., s.212.
[47].
Cadart, op. cit., c.I, s.235.
[48].
Laferrière, op. cit., s.403-422; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.103-104; Vedel, op. cit., s.134-136; Esmein, op. cit.,
s.51-55; Cadart, op. cit., c.I, s.193-195; Fabre, op. cit.,
s.206-208.
[49].
Laferrière, op. cit., s.403; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.103-104; Vedel, op. cit., s.134; Fabre, op. cit., s.206.
[50].
Laferrière, op. cit., s.403; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.103.
[51].
Laferrière, op. cit., s.403; Fabre, op. cit., s.207.
[52].
Laferrière, op. cit., s.403.
[53].
Laferrière, op. cit., s.403-404; Fabre, op. cit., s.207; Vedel,
op. cit., s.134; Cadart, op. cit., s.195.
[54].
Laferrière, op. cit., s.405-406; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.93-101; Vedel, op. cit., s.135-136; Jeanneau, op. cit.,
s.31.
[55].
Laferrière, op. cit., s.410.
[56].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.105; Vedel, op. cit., s.134.
[57].
Laferrière, op. cit., s.429-457; Barthélemy ve Duez,op. cit.,
s.83-85; 112-137; Debbasch, op. cit., s.45-50; Milacic, op. cit.,
s.75-90; Pactet, op. cit., s.91-94; Prélot ve Boulouis, op. cit.,
s.87-91; Vedel, op. cit., s.136-142; Chantebout, op. cit.,
s.225-231; Ardant, op. cit., s.s.176-183; Burdeau, Traité..., op. cit.,
c.5, s.168-190; Favoreu et al., op. cit., s.529-533;
Chagnollaud, op. cit., s.130-134; Grewe ve Ruiz Fabri, op. cit.,
s.254-265; Zoller, op. cit., s.363-371;
[58].
Vedel, op. cit., s.136.
[59].
Laferrière, op. cit., s.420.
[60].
Vedel, op. cit., s.136.
[61].
Laferrière, op. cit., s.420.
[62].
Laferrière, op. cit., s.421-435; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.112-113; Vedel, op. cit., s.136-138; Ardant, op. cit.,
s.176-183; Burdeau, Traité..., op. cit., c.5, s.168-190; Turpin,
op. cit., s.243-252; Favoreu et al., op. cit., s.530-533;
Chagnollaud, op. cit., s.133134; Grewe ve Ruiz Fabri, op. cit.,
s.256-260; Zoller, op. cit., s.364-366; Blondel, op. cit.,
s.194-197; Michèle Guillaume-Hofnung, Le référandum, Paris, PUF,
1987; Jean-Louis Quermonne, “Le référandum: essai de typologie prospec-tive”,
Revue du droit public, 1985, s.577-589; Jacques Robert, “L’aventure
référendaire”, Recueil Dalloz Sirey, 1984, 41e Cahier,
Chron.
XL, s.241-252; Hague, Harrop ve Breslin, op. cit., s.108-109.
[63].
Benzer kısa tanımlar için bkz. Ardant, op. cit., s.177; Barthélemy ve
Duez, op. cit., s.112; Fabre, op. cit., s.219. daha uzun
tanımlar için bkz: vedel, op. cit., s.127; Laferrière, op. cit.,
s.421; Barthélemy ve Duez, op. cit., s.112.
[64].
Laferrière, op. cit., s.432; Vedel, op. cit., s.137; Ardant,
op. cit., s.178; Fabre, op. cit., s.220; Robert, “L’aventure
référendaire”, op. cit., s.243
[65].
Laferrière, op. cit., s.432.
[66].
Robert, “L’aventure référendaire”, op. cit., s.243.
[67].
Ibid.
[68].
Ibid.
[69].
Laferrière, op. cit., s.432; Vedel, op. cit., s.137; Ardant,
op. cit., s.178; Fabre, op. cit., s.220; Robert, “L’aventure
référendaire”, op. cit., s.243;
[70].
Laferrière, op. cit., s.432.
[71].
Robert, “L’aventure référendaire”, op. cit., s.243.
[72].
Laferrière, op. cit., s.434; Vedel, op. cit., s.137; Ardant,
op. cit., s.178; Fabre, op. cit., s.221; Cadart, op. cit.,
c.I, s.203-204; Robert, op. cit., s.245; Quermonne, op. cit.,
s.579-586.
[73].
Laferrière, op. cit., s.434; Vedel, op. cit., s.137; Ardant,
op. cit., s.178; Fabre, op. cit., s.221; Cadart, op. cit.,
c.I, s.209; Robert, “L’aventure référendaire”, op. cit., s.245.
[74].
Laferrière, op. cit., s.434; Vedel, op. cit., s.137; Fabre,
op. cit., s.220; Robert, op. cit., s.245.
[75].
Grewe ve Ruiz Fabri, op. cit., s.257-258.
[76].
Laferrière, op. cit., s.434; Vedel, op. cit., s.137; Fabre,
op. cit., s.220; Robert, op. cit., s.245.
[77].
Laferrière, op. cit., s.420-421; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.113; Vedel, op. cit., s.136; Fabre, op. cit., s.221; Ardant,
op. cit., s.176-177; Jeanneau, op. cit., s.51-52; Debbasch,
op. cit., s.46; Burdeau, Traité..., op. cit., s.c.V, s.182-183;
Zoller, op. cit., s.364.
[78].
Vedel, op. cit., s.136; Laferrière, op. cit., s.420-421;
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.113; Jeanneau, op. cit.,
s.51-52; Debbasch, op. cit., s.46.
[79].
Jeanneau, op. cit., s.54; Pactet, op. cit., s.96; Chagnollaud,
op. cit., s.131.
[80].
Chagnollaud, op. cit., s.131.
[81].
Zoller, op. cit., s.364; Chagnollaud, op. cit., s.131.
[82].
Laferrière, op. cit., s.435-438; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.113; Vedel, op. cit., s.137; Fabre, op. cit., s.221; Ardant,
op. cit., s.177; Debbasch, op. cit., s.47; Burdeau, Traité...,
op. cit., s.c.V, s.180-182; Jeanneau, op. cit., s.54-55; Zoller,
op. cit., s.363-364;
[83].
Jeanneau, op. cit., s.55; Zoller, op. cit., s.354.
[84].
Jeanneau, op. cit., s.55; Chagnollaud, op. cit., s.132.
[85].
Zoller, op. cit., s.363.
[86].
Laferrière, op. cit., s.427-429; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.99-101; Debbasch, op. cit., s.47-48; Chantebout, op. cit.,
s.224-225; Prélot ve Boulouis, op. cit., s.89-90; Chagnollaud, op. cit.,
s.130.
[87].
Laferrière, op. cit., s.427-428; Barthélemy ve Duez, op. cit.,
s.100; Debbasch, op. cit., s.48; Chantebout, op. cit.,
s.224-225; Fabre, op. cit., s.217; Yves Mény, “Initiative populaire,
référendum et recall dans les Etats aménicaines”, Pouvoirs,
1978, no 7, s.107-113.
[88].
Örneğin Los Angeles, Oregon, Idaho,
North Dakota, vb. Sekiz eyalette recall bütün seçimle gelen
görveliler için uygulanabilir. Bazılarında hakimler için uygulanamaz.
Bazılarında ise sadece yerel düzeyde uygulanabilir (Bkz. Mény, op. cit.,
s.109-110).
[89].
Milacic, op. cit., s.79.
[90].
Chantebout, op. cit., s.225.Laferrière, op. cit., s.428.
[91].
Örneğin 1954’te Wisconsin’de
komünistlere karşı bir “cadı avı” başlatan senatör McCarthy’ye karşı
recall usûlü başlatılmış, ancak bu teşebbüs usûl eksiklikleri nedeniyle
başarısızlığa uğramıştır (Toplanan 403.000 imzadan 48.000’i geçersiz
sayılmıştır) (Chantebout, op. cit., s.225).
[92].
Laferrière, op. cit., s.427;
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.100; Debbasch, op. cit., s.47;
Fabre, op. cit., s.217.
[93].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.100.
[94].
Laferrière, op. cit., s.427.
[95].
Barthélemy ve Duez, op. cit., s.100.
[96].
Chantebout, op. cit., s.224.
Copyright
(c) Kemal Gözler. 2001-2004. Bu sayfaya izin almadan
link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden izin almaksızın ne suretle olursa
olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz, dağıtılamaz, başka internet
sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için E-Mail:
kgozler@hotmail.com adresine
başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve
4630 sayılı kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat eserini herhangi bir
yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde
bulunduranları, paraya çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis
cezası ve 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli)
milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırmaktadır.
Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar
Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda
(iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesinde
öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle
ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1).
(2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve
münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas,
belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre,
aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması
durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi
gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve
eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5).
(5) İktibas edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5).
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun
21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü
fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak
göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek
iktibas yapan kişileri, 4 (dört) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis ve 50 (elli)
milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla
cezalandırmaktadır.
Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel
Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme
Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve
eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak
Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi
tazminat isteyebilir”.
Yukarıdaki şartlara uygun olarak alıntı
yapılırken bu çalışmaya şu şekilde atıf yapılması önerilir:
Kemal Gözler, Anayasa
Hukukuna Giriş, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2004, s.112-126'dan
alınmıştır.
(www.anayasa.gen.tr/demokrasi.htm. erişim tarihi).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder