Popüler Yayınlar

29 Mart 2013 Cuma

Osmanlı’nın ilk anayasası: Fatih Kanunnamesi

29 Mart 2013
- İSTANBUL

Fatih Kanunnamesi, Osmanlı Devleti’nin ilk yazılı hukuk metni. 

Bazı hükümlerinden dolayı tarihçiler tarafından hâlâ tartışılıyor. Prof. Dr. Abdülkadir Özcan tarafından yeniden gözden geçirilen eser, ‘Atam Dedem Kanunu’ adıyla Yitik Hazine Yayınları’ndan çıktı. 

Özcan, “Devlet teşkilatıyla ilgili ilk eser olması hasebiyle Kanunname-i Âl-i Osman’ın kaynak değeri tartışılmaz.” diyor.
 
Kanunnameler örfî hukuk kurallarının bir araya getirildiği eserlerdir. Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren devlet idaresinde uyguladığı geleneksel hukuk kurallarını  yazılı metin haline getirmemiştir.

İlk yazılı kanun metni ise Fatih Sultan Mehmet tarafından hazırlanmıştır. Bu eser, Fatih Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan tarafından gözden geçirilmiş haliyle yeniden basıldı.

Yitik Hazine Yayınları arasından çıkan ‘Atam Dedem Kanunu’nda Özcan, yer yer düştüğü şerhlerle yanlış anlatılan ve yanlış anlaşılan konulara  açıklamalar getirmiş.

Fatih Kanunnamesi, İstanbul’un fethinden sonra devlet teşkilatına imparatorluğun büyüklüğüne ve coğrafî durumuna yaraşan bir karakter vermek, çeşitli müesseselerin vazifelerini tespit etmek için  Fatih Sultan Mehmet tarafından düzenlenen bir anayasa.

Kanunname üç bölümden müteşekkil. Özcan çalışmasında metni ‘muhtevası ve üslubu’ başlığı altında inceliyor.

Birinci kısımda, merkezde ve taşrada görevli devlet ileri gelenlerinin protokoldeki yerleri, padişaha kimlerin arzda bulunabilecekleri, kadıların mertebeleri anlatılmıştır.

“Ezcümle” diyor Özcan, “Bu bölümde veziriazam, şeyhülislam, padişah hocası, vezirler, kazaskerler, beylerbeyiler, defterdarlar, nişancılar gibi yüksek rütbeli devlet görevlilerinin devlet teşkilatı içindeki yerleri belirtilmiştir.”

İkinci bölüm, devlet ve saltanat işlerinin tertibine, yani Divan ve Hasoda teşkilatı ile saray mensuplarının bayramlaşma merasimlerine ayrılmış.

Kanunname’nin son bölümünde ise suçlar ve karşılıkları ile mansıp sahiplerinin gelirleri işlenmiş.

Kardeş katli meselesi

Kanunname’deki kardeş katliyle ilgili hüküm, bugün dahi tartışılan bir mesele. Bir başka tarihçi, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, mezkûr mevzuyu, “Devlet-i ebed-müddet idealinin ve tarihî tecrübenin Osmanlı’ya ödettiği ağır bedel olarak” açıklıyor.

Şimşirgil, din ve devletin selamet ve bekasının evlatlardan daha mühim olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor: “Dolayısıyla kardeş katli meselesi ve sonraki uygulamalara dair mukayesenin pek çok bakımdan ve sıhhatli bir şekilde yapılması; hissî, yanlı ve düşmanca tavır ve değerlendirmelerden uzak kalınması gerekiyor.”

Abdülkadir Özcan ise ‘Her kimesneye ki evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşlarun nizam-ı âlem içün katl itmek münasibdür. Ekser-i ulema dahi tecviz itmişdür.

Ânınla amil olalar.’ hükmü için, “Çözüm bekleyen hadiselere, muhtaç oldukları hal tarzını vermekten başka gayeleri olmayan Osmanlı padişahlarının, bu hazin çözüm şeklini seçmeleri, başka çarenin bulunmamış olmamasındandır.

 Nitekim şehzadeleri mezar gibi bir mahbeste tutan I. Ahmed ve haleflerinin ‘kafes hayatı’ da meseleyi halletmemiş, mesele ancak 1876 Meşrutiyet döneminde istikrar bulma yoluna girmiştir.” ifadelerini kullanıyor.

Metne göre saltanat Cem’in hakkı

Fatih’in üç oğlundan en küçüğü Cem Şah, saltanat iddiası sebebiyle Osmanlı Devleti’nin uluslararası sorunlarından biri olmuştu.

Ağabeyi II. Bayezid’le giriştiği taht mücadelesini kaybeden Sultan Cem, 1495’te Napoli’de vefat etmiş, cenazesi ise dört yıl sonra Osmanlı ülkesine ulaşmıştı.

Onun bu mücadelesinin altında, şahsıyla ilgili Kanunname’de yer alan ifadeler yatıyor olsa gerek. Kanunname’de şöyle geçiyor Cem Sultan’ın ismi: “Ve oğlum şehzadeye -Allah ömrünü devamlı kılsın- hüküm yazılmak lazım gelse böyle yazıla: Seçkin oğul, saadetli, şerefli, Süleymanî mülkün vârisi, sultanî gözbebeğinin nuru, sultanların baştacı, izzet ve temkin sahibi, keremli, Allah’ın lütfu oğlum Sultan Cem -Allah bekasını daim kılsın- yazıla.”

Abdülkadir Özcan, bazı maddeleri hariç, daha sonraki asırlarda yüzyıllarca uygulanan Kanunname-i Âl-i Osman’ın, devlet teşkilatıyla ilgili eserler veren müellifler üzerine etkili olduğunu ve onlar tarafından iktibas edildiğini kaydediyor ve ekliyor: “Devlet teşkilatıyla ilgili ilk eser olması hasebiyle Kanunname-i Âl-i Osman’ın kaynak değeri tartışılmaz.”

 http://www.zaman.com.tr/cuma_haftanin-kitabi-osmanlinin-ilk-anayasasi-fatih-kanunnamesi_2071354.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder