Fikir, olay insan veya başka şeyleri sınıflandırmaya yarayan kelime veya kelime öbekleridir. Kavramlar ağaç, dergi, kitap, makas gibi çok somut olabilir ya da özgürlük, önyargı, Tanzimat gibi çok soyut olabilirler.
Kavramlar herkes için aynı manayı taşımayabilirler. Komünizm kelimesi Sovyetler birliğinde yaşayan biri için eşitlik, anavatan, koruma anlamına gelirken Türkiyede yaşayan birisine de eziyet, başkaldırı, gibi fikirleri çağrıştırabilir.
Kavramlar, düşünce sürecimizin çok önemli bir parçasıdır. Çünkü onlar uğraşmak durumunda olduğumuz bir olay ve fikirden anla çıkarmamıza yardımcı olur.
Çevremizi oluşturan etmenleri kolaylıkla anlayabilmemizi sağlar. Bu sebepledir ki kavramları sıkça kullanırız ve dilimizde de karmaşık fikirleri ifade edebileceğimiz çok sayıda soyut kavramlar yer almaktadır.
Sosyal bilimler de bu tür kelimeler üretmiştir. Örneğin:
Bağımlılık, Cumhuriyet, Demokrasi, Statü, Toplum, İmparatorluk, Beylik, Hükümet, Çatışma, Saltanat, Rol, Millet
Kavram; 1.
bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, nosyon/kavrayış: “Herkesin
kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır.”- H. Taner.
2. Felsefe, nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, mefhum, nosyon/kavrayış.
3. Halk ağzında karın zarı, periton.
4. Halk ağzında tutam, avuç dolusu.
Kavram : (1. Os. Mefhum, Tasavvur, Fehim, İdrak, Fikir, Mefhumu âm, Manayı âm, Tasavvuru âm, Mânâ, Mahiyet, Külliyat, Vukuf;
Fr. Concept, Al. Begriff, İng. Conception,
İt. Concetto...
2. Os. Malume, İlim, İlmi iptidâi, İlmi
müktesep, Tasavvur, Fikir, Mârifeti müktesebe, Mefhumu mücerred, Manayı
mücerred, Mefhum, Mâlumat, Mârifet, Vukuf, İrfan, Ittılâ; Mânâ, Mâkul Mâhiyet,
Mâhiyeti mâkule;
Fr. İng. Notion, Al. Gedanke, Vorstellung;
İt. Nozione) Düşünceyle kavranılan.
1. Etimoloji: Türkçemizin yakalamak ve içermek anlamlarını dile getiren kavramak kökünden türetilmiştir, kavranılmış olanı dile getirir. Batı dillerindeki concept deyimi Hint-Avrupa dil grubunun almak anlamındaki kap kökünden, notion deyimi de Hint-Avrupa dil grubunun tanımak anlamındaki gen kökünden türemiştir. Bu deyimler ilkin Latincede conceptus ve notio sözcükleriyle oluşmuş ve Latince aracılığıyla Batı dillerine geçmiştir.
1. Etimoloji: Türkçemizin yakalamak ve içermek anlamlarını dile getiren kavramak kökünden türetilmiştir, kavranılmış olanı dile getirir. Batı dillerindeki concept deyimi Hint-Avrupa dil grubunun almak anlamındaki kap kökünden, notion deyimi de Hint-Avrupa dil grubunun tanımak anlamındaki gen kökünden türemiştir. Bu deyimler ilkin Latincede conceptus ve notio sözcükleriyle oluşmuş ve Latince aracılığıyla Batı dillerine geçmiştir.
Eski Yunancada kavram deyimi logos, horos,
noema ve ennoia sözcükleriyle dile getiriliyordu. Batı dillerindeki concept ve
notion sözcükleri dilimizde tek sözcükle, kavram sözcüğüyle dile getirilmekte
ve anlamdaş olarak kullanılmaktadır. Notion deyimi ayrıca ilk bilgi anlamını da
taşır.
Bununla beraber Os. mefhum ve Fr. concept
anlamındaki kavram, duyularla gelen nesnel izlenimleri düşüncenin soyutlama
işleminden geçirerek kavradığı bir genel nesne; Os. mûlûme ve Fr. notion
anlamındaki kavramsa bilgi konusu anlamlarını dile getirir.
Nitekim Alman düşünürü Kant, Avrupa
dillerindeki ayrı karşılıkları anlamdaş olarak kullanan Skolâstiklerin tersine,
bu iki anlamı birbirinden ayırmış ve concept terimini genel kavram (Os.
Külliler, Fr. Les universeaux)'lara özgü kılmıştır.
Osmanlı felsefesinde de concept kavramı,
aklın ibda ve ihtirâ ettiği şey (Tr. Usun yarattığı); notion kavramıysa aklın
iktisâbettiği şey (Tr. Usun edindiği) olarak tanımlanmıştır.
2. Mantık: Kavram, nesnel gerçekliğin insan beyninde yansıma biçimidir. Bundan ötürü de her kavram, doğrudan ya da dolaylı olarak nesnel gerçekliği içerir. Bu, örneğin ağaç gibi nesne kavramları için böyle olduğu gibi örneğin özgürlük gibi düşünce kavramları için de böyledir. Ne var ki duyusal bir yansımadan bir kavram oluşturabilmek için insan beyninde çok karmaşık bir süreç izlenir.
2. Mantık: Kavram, nesnel gerçekliğin insan beyninde yansıma biçimidir. Bundan ötürü de her kavram, doğrudan ya da dolaylı olarak nesnel gerçekliği içerir. Bu, örneğin ağaç gibi nesne kavramları için böyle olduğu gibi örneğin özgürlük gibi düşünce kavramları için de böyledir. Ne var ki duyusal bir yansımadan bir kavram oluşturabilmek için insan beyninde çok karmaşık bir süreç izlenir.
Bu süreçte soyutlamalar, karşılaştırmalar,
çözümlemeler, birleştirmeler, genelleştirmeler vb. gibi birçok ansal işlemler
gerçekleşir. Soyut kavramlardan daha soyut kavramlara ve bu daha soyut
kavramların yardımıyla da çok daha soyut kavramlara varılır. Böylelikle kimi
kavramlar artık nesnel gerçeklikle ilişkisizmiş gibi görünürler.
Oysa ne kadar soyut olursa olsun ve ne
kadar düşünsel bulunursa bulunsun hiç bir kavram nesnel gerçeklikle ilişkisiz
olamaz. Nesnel gerçeklikten yansımıştır ve nesnel gerçekliğe dönecektir.
Eşdeyişle nesnel gerçeklikte denenecek, doğrulanacak ve bir işe yarayacaktır.
Örneğin dünyada hiç bir sosyalist (toplumcu) ülke yokken oluşan sosyalizm
(toplumculuk) kavramı böyledir; denenmiş, doğrulanmış ve gerçekleştirilmiştir.
Bir başka örnek olarak hiç bir fiziksel
bilginin bulunmadığı bir çağda oluşturulan atom kavramı da böyledir. Kavramlar,
sonuç olarak, kendisi de nesnel gerçekliğin bir ürünü olan insan beyninin
ürünleridir. Tümüyle hayal ürünü olan kavramlar bile nesnel gerçeklikten
yansımıştır, örneğin zümrüdü anka kuşu kavramı böyledir.
Ne var ki bu gibi kavramlar nesnel
gerçekliğe döndürülemezler; eşdeyişle denenemez ve doğrulanamazlar, bundan
ötürü de hiç bir işe yaramazlar. Bunlar bilimdışı kavramlardır. Demek ki
kavramları bilimsel kavramlar ve bilimdışı kavramlar olmak üzere de ayırmak
gerekir. Kavramlar, insan düşüncesinin etkin ye yaratıcı yapısının ürünüdürler.
Ama Hegel'in Felsefe Tarihi Dersleri'ni
incelerken Lenin'in altını çizdiği gibi "Kavramlar, insanın düşünce ve hayal
gücü özgürlüğüyle varolmazlar. Doğada et ve kana sahiptirler. Materyalizm
(Özdekçilik) de bu demektir işte. Mistik bir dille söylenirse insansal
kavramlar, doğanın ruhudur. Bu demektir ki insanın kavramlarında doğa orijinal
ve diyalektik biçimde yansır."
İnsan, ansal faaliyetiyle, doğanın bu
"orijinal ve diyalektik yansıması”ndan kavramlar, bu kavramlardan
yargılar, bu yargılardan uslamlamalar, bu uslamlamalardan varsayımlar, bu
varsayımlardan kuramlar meydana getirir. Onları doğada dener, doğrular ve işine
koşar.
Mantıksal olarak nesne kavramları ikiye
ayrılır: Tek bir nesnenin özelliğini belirten kavramlara bireysel kavramlar,
bir nesneler sınıfının özelliklerini belirten kavramlara genel kavramlar denir.
Bireysel kavramlar ad'lardır. Örneğin Ahmet, Süleymaniye, İstanbul bireysel
kavramlar; insan, cami, kent genel kavramlardır.
Genel kavramlar da mantıksal olarak ikiye ayrılır: Bir türün özelliğini belirten kavramlara tür kavramları, bir cinsin özelliğini belirten kavramlara cins kavramları denir. Her cins kavramı, bir üstündeki cins (yakın cins) kavramına göre tür kavramı; her tür kavramı da bir altındaki tür (yakın tür) kavramına göre cins kavramıdır.
Genel kavramlar da mantıksal olarak ikiye ayrılır: Bir türün özelliğini belirten kavramlara tür kavramları, bir cinsin özelliğini belirten kavramlara cins kavramları denir. Her cins kavramı, bir üstündeki cins (yakın cins) kavramına göre tür kavramı; her tür kavramı da bir altındaki tür (yakın tür) kavramına göre cins kavramıdır.
Örneğin omurgalılar kavramı, kuşlar
kavramına göre bir cins kavramı ve hayvanlar kavramına göre bir tür kavramıdır.
Mantık diliyle şöyle de söylenir: Her
kavramın içlemi onun cinsleri, kaplamıysa onun türleridir. Kavramlar
sözcüklerle dile gelirlerse de sözcük değildirler, kavram sözcüğün anlamıdır.
Eşanlamlı birkaç sözcük tek kavramı
taşıdığı gibi çokanlamlı bir sözcük de birkaç kavramı taşıyabilir. Bilimlerin
kendilerine özgü kavramları bulunduğu gibi (örneğin yaşambilimin gen kavramı)
birçok bilimlerin birlikte kullandıkları kavramlar (örneğin nedensellik
kavramı) da vardır. Kendi kavramlarını açık seçik tanımlamak ve aydınlığa
kavuşturmak her bilimin görevidir.
Kavramlar, nesnel gerçeklikten yansıdıkları
için tıpkı nesnel gerçeklik gibi kesin, durgun, sonsuz ve saltık değildirler.
Kavramlar da, nesnel gerçeklik gibi, daima
gelişirler ve yenilenirler. Kavramları dondurmak, sonsuz ve saltık saymak
metafiziğin yapısı gereği zorunlu olarak düştüğü büyük yanılgılardan biridir.
Kavramlar her ne kadar soyutsalar da unutulmamalıdır ki daima somutla
bağlantılı soyutlardır, somuttan kopmuş soyutlar değildirler, Lenin'in de
dediği gibi "esnek, devimsel, göreli, karşılıklı bağlılık içindedirler,
çünkü onların dile getirdiği nesne ve süreçler de öylesine devimsel ve
esnektirler. Bk. Kaplam, İçlem, Bilgi, Ad, Yansı kuramı, Anlam. Tasarım.
2. Sosyal
Bilgiler: Kavramlar
sosyal bilgiler için çok önemlidir. Sosyal bilgiler insanı ve sürdürdüğü yaşamı
tüm boyutlarıyla anlamak için vardır. İnsanı ve yaşamı anlamaya çalışırken,
onlar hakkındaki olgusal bilgiler yığınını öğrenmeye, daha doğrusu ezberlemeye çalışmak,
insanı ve yaşamı anlamak için yeterli ve anlamlı bir iş olmayacaktır. Bir sekreterin etkili ve erimli olabilmesi için yaptığı işi bir düşünelim. Örneğin, giden yazılarla gelen yazıları ayrı dosyalarda toplar. Birbirine benzer işlerin aynı kategoride toplanması ve saklanması sekreterin işini kolaylaştırır. İşte kavramlar da insanı ve yaşamı anlamayı kolaylaştırır.
Çünkü kavramlar yaşamın kategorileridir. Yaşamdaki canlıların hepsini tek tek incelemek ve öğrenmek mümkün değildir. Ancak bu canlıların ortak özelliklerine göre sınıflanmış halini bitki, hayvan ve insan kavramları olarak anlamak ve öğrenmek mümkündür.
Sosyal bilgiler öğretiminde, kavramların öğrenilmesini öğretimin odak noktası olarak belirlemenin birçok açıdan yararları vardır.
Bu yararlar şunlardır:
Üst düzey akademik başarı
Öğrenme ve hatırlamayı basitleştirme
İletişimi kolaylaştırma
Öğretimi kişileştirme
Problem çözme ve akıl yürütme
Karmaşık anlamaya yardımcı olma
TERİM
Herhangi bir bilim, sanat, spor ya da meslekle ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklere ''TERİM'' denir.
İMGE
Gerçek anlamlarının dışında farklı bir varlık ya da durumu karşılamak için kullanılan sözcüklere ''İMGE'' denir.
Herhangi bir bilim, sanat, spor ya da meslekle ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklere ''TERİM'' denir.
İMGE
Gerçek anlamlarının dışında farklı bir varlık ya da durumu karşılamak için kullanılan sözcüklere ''İMGE'' denir.
KAVRAM
Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımına ''KAVRAM'' denir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder