- Hak ve hukuka uygunluk, hakkı
gözetme, doğruluk, türe
- Örnek: Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya ... çalışmaktır. Anayasa
- Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları.
- Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme
- Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması.
- Tüze.
Hak kanunlarına uygunluk. Haksızları terbiye etmek. İnsaf. Madelet. Dad. Cenab-ı Hakk'ın emrini emrettiği şekilde tatbik etmek.
Suçluya Allah'ın emrini icra etmek.
(Adalet iki şıktır. Biri mübet, diğeri menfidir. Müsbet ise; hak sahibine hakkını vermektir. Şu kısım adalet; bu dünyada bedahet derecesinde ihatası vardır. Çünkü her şeyin istidat lisaniyle ve ihtiyac-ı fıtri lisaniyle ve ıztırar lisaniyle Fatır-ı Zülcelal'den istediği bütün matlubatını ve vücut ve hayatına lazım olan bütün hukukunu mahsus mizanlarla, muayyen ölçülerle bilmüşahede veriyor. Demek adaletin şu kısmı, vücut ve hayat derecesinde kat'i vardır. İkinci kısım menfidir ki: Haksızları terbiye etmektir. Yani, haksızların hakkını, tazib ve tecziye ile veriyor. Şu şık ise; çendan tamamiyle şu dünyada tezahür etmiyor. Fakat, o hakikatın vücudunu ihsas edecek bir surette hadsiz işarat ve emarat vardır. Ezcümle: Kavm-i Ad ve Semud'dan tut, ta şu zamanın mütemerrid kavimlerine kadar gelen sille-i te'dib ve taziyane-i ta'zib, gayet ali bir adaletin hükümran olduğunu hads-i kat'i ile gösteriyor. S.) (Bak: Fatih Sultan Mehmed)
adaleti izafiye
- İzafi adalet veya adalet-i nisbiye de denir. Küll'ün selameti için, cüz'ü feda eden adalet usulüdür.(Cemaat için ferdin hakkını nazara almaz, "ehvenüş-şer" diye bir nevi adalet-i izafiyeyi yapmağa çalışır. Fakat adalet-i mahza kabil-i tatbik ise "adalet-i izafiye"ye gidilmez, gidilse zulümdür. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: adâlet-i izafiye)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder